TR-AŞK
MERHABA

Foruma Hoş Geldiniz
Sitemizden Daya İyi Faydalanmak İçin
Lütfen Üye Olunuz



Kutucugu Kapatmak için Lütfen
Do Not Display Again,i tıklayınız



Join the forum, it's quick and easy

TR-AŞK
MERHABA

Foruma Hoş Geldiniz
Sitemizden Daya İyi Faydalanmak İçin
Lütfen Üye Olunuz



Kutucugu Kapatmak için Lütfen
Do Not Display Again,i tıklayınız

TR-AŞK
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

tr-ask.yetkin-forum.com devetlimizsiniz

YETKİLİ ALIMLARIMIZ VARDIR MOD VE ÜSTÜ YETKİ VERİLECEKTİR PAYLAŞIMIN DORUĞU UNUTULMAZ AŞKLARIN YAŞANDIĞI TEK FORUMDA YETKİ ALMAK İSTİYORSAN ŞARTLAR ÇOK KOLAY Mod Olmak İçin Tıklayınız

Bağlı değilsiniz. Bağlanın ya da kayıt olun

Süleyman Çelebi dönemi ve sehzadeler

Aşağa gitmek  Mesaj [1 sayfadaki 1 sayfası]

1Süleyman Çelebi dönemi ve sehzadeler Empty Süleyman Çelebi dönemi ve sehzadeler C.tesi Haz. 27, 2009 8:58 pm

Asİ_TahtacI

Asİ_TahtacI
Gelişmiş Üye
Gelişmiş Üye

Süleyman
Çelebi dönemi ve sehzadeler



I. MEHMED

Osmanli sultanlari içinde "Mehmed" adini tasiyan
ilk hükümdar olan Çelebi Sultan Mehmed'in gerek dogumu, gerekse Yildirim Bâyezid'in
kaçinci oglu oldugu hakkinda farkli görüsler bulunmaktadir.


"Nizâm-i âlem" için, kardesi Musa Çelebi'yi de
bertarafedip 1413 yilinda Edirne'de tek basina tahta geçip idareyi ele aldigi zaman
Osmanli ülkesinde genel bir sevinç ve memnuniyet havasi esmeye basladi. Özellikle ordu,
büyük bir cosku ile onu alkislamaktan geri kalmadi. Çünkü o, kardesleri arasinda
moral ve fizikî nitelikleri bakimindan en çok dikkat çekeni idi. Hemen hemen bütün
beden eksersizlerinde maharetli olusu, güzelligi, gönül yüceligi, düsünce
çekiciligi ile hem beden gücü hem de huy güzelligini belirten Güresçi Çelebi
ünvanini almisti. Organlari birbirine mütenasib olarak uygundu. Halk tarafindan
kendisine pehlivan lakabi takilmisti. Teni pembeye yakin beyazlikta idi. Gözleri ve
kaslari kara idi. Uzun boylu, gür sakalli ve sik biyikli olmakla birlikte seklen zarifti.
Alni açik, çenesi yuvarlak, gögsü genis, kollan uzundu. Kartal bakisli, arslan
güçlü idi. Atalarindan farkli bir sekilde basina tülbent sarardi. Basinin etrafina kat
kat sarilan bez, birçok çikintilar teskil ederek sirmali külahinin ucundan baska yerini
göstermezdi. Kendisinden önceki hükümdarlarin kaftanlarina uygun bir sekilde biçilmis
olan kaftanina, astar yerine baska bir renkle samur kaplanmis ve etrafina kürk
dürülmüstü.


Sultan Mehmed'i davranislarina, hareketlerinin çabukluguna
ve vekarina ait bütün övgülerin üstüne çikaran sey, Osmanli tarihçileri gibi,
Bizans tarihçileri tarafindan da adaleti, sefkati, gönül yüceligi, dostlugunda sebati,
hem Türkler hem de Rumlar için iyilik severligi hakkinda belirtilen ortak sehadettir. O,
hiristiyanlara düsmanlik göstermemekle kalmamis, ayni zamanda onlara karsi dostça
davranmistir. Çok iyi yetismis, mümtaz bir egitim görmenin bütün sonuçlarini ve ince
düsünürlügün örneklerini göstermistir. Osmanli tarihçilerinin deyimi ile o, Tatar
Tufani'nin tehlikeye düsürdügü devlet gemisini kurtaran Nuh gibidir.


împarator Manuel, müttefiki olan Mehmed'in son ve korkunç
rakibini yendigine dair aldigi haber üzerine basarilarini tebrik edip kutlamak ve
antlasma sartlari ile kendisinin yapmis oldugu hizmetleri hatirlatmak üzere 816 (1413)'da
elçiler gönderir. Politikadan çok iyi anlayan Mehmed, taahhüdlerine bagli kalarak
Karadeniz ve Marmara Denizi'nde elinde bulunan kuleler ile Teselya kalelerinin imparatora
verilmesini çabuklastirir. Manuel'in elçilerini, hediyelerle sevindirip geri
dönmelerine izin verdigi zaman onlara su sözleri söyledi:


"Imparatora söyleyiniz ki, yardimi sayesinde atalarimin
ülkesini elde ettim. Bu hizmetinin hatirasi gönlümde daima sakli kalacaktir. Onun
hosuna gitmek için bütün firsatlari arayacagim."


Çelebi Sultan Mehmed, ayni sekilde Sirp, Ulah ve Bulgar
hükümdarlarinin, Yanya dukasinin, Makedonya despotunun, Ahaiya prensinin elçileri ile
diger zevati kabul etti. Bunlarla birlikte bir sofrada yemek yiyerek hepsinin san ve
söhretini oksayici sözler söyledi. Hepsini sulh ve selametle geri gönderdi. Bunlara
dedi ki:


"Hükümdarlariniza deyin ki, ben, herkes ile baris ve
sulh içinde kalmak istiyorum. Barisi hile ile bozmak isteyen kimse, sulhün hamisi olan
Allah'a karsi hareket etmis bulunacaktir."


Gerçekten de Çelebi Sultan Mehmed, her seyden önce
Timur'un istila ve yagmasiyla parçalanan, sonra saltanat kavgalari ile kani çekilen
memleketi, tedbirli, basiretli ve uyanik bir idareci dehasiyla avucunun içine alir almaz,
babasinin ve kardeslerinin Bizans'a karsi kullandiklari politikaya derhal son vererek
memleketi o yönden gelecek olan tehlikelere karsi emniyete almis oldu. O, böyle
davranmak zorunda idi. Zira idare ve iradesinin gücünü bekleyen, daha nice tehlikeler
ve gaileler boy boy himmet ve gayret istiyordu.


Bir kere kardeslerini yenip tek basina idareyi ele aldigi
zaman, devlet bünyesinde hâsil olmus çatlak ve çöküntülerden nice yabanci ve
zararli unsur içeri sizmis bulunuyordu. Bir yandan bunlari temizlerken, bir yandan da
kayb olan topraklan yeniden Osmanli hududlari içine kazanmakla, memleketin sarsilmis olan
itibarini iade ile ise basladi.


Çelebi Sultan Mehmed, Edirne'de, bütün bir Osmanli
ülkesinin hükümdari oldugunu ilân etti. Bundan sonra da bazi faaliyetlerde bulunarak
memleketin bozulmus bulunan idaresini yeniden düzenlemeye çalisti. Bu cümleden olarak,
kardesi Musa Çelebi'nin beylerbeyi yaptigi Mihaloglu Mehmed Bey'i tevkif ettirerek Tokat
kalesine gönderdi. Öbür taraftan, ileride devletin basina büyük gaileler açacak olan
Simavna kadisi oglu Bedreddin Mahmud'u fazl ve keremine hürmeten 1000 (bin) akça maas
ile Iznik'te oturmaya memur eyledi.


Daha önce de belirtildigi gibi, cülûsunu tebrik için
gelen çevre imparator ve hükümdarlarin elçilerini kabul ederek onlarla sulh içinde
yasama teminati verdikten sonra Anadolu'ya geçer. Otuzbir veya otuziki günden beri
muhasara ettigi Bursa'yi yakip yikan Karamanoglu'nu te'dib etmeden önce Ohri'den kaçip
Izmir'e gelen ve Musa Çelebi'nin taraftari olan Aydinoglu Cüneyd Bey üzerine yürür.
Bu arada Ayaslug (Selçuk)u zapt eden Cüneyd, Mehmed Çelebi'nin üzerine gelmekte oldugu
haberini alir almaz kurtulusu kaçmakta bulur. Bunun üzerine Çelebi Mehmed, Menemen,
Kayacik ve Nif (Kemalpasa) kalelerini alarak Cüneyd'in ailesinin içinde bulundugu Izmir
kalesini kusatmaya baslar. Cüneyd'in tesebbüslerinden endiselenen civarin Türk ve
hiristiyan beylikleri, donanmalarini göndermek suretiyle Mehmed Çelebi'nin yaninda Izmir
muhasarasina katilip ona yardimci olmuslardi. Nitekim Izmir kalesi önüne gelen Rodos,
Midilli ve Sakiz Hiristiyan donanmalari gibi, Mentese donanmasi da Mehmed Çelebi ile
isbirligi yaparak Izmir'in zaptinda rol oynamislardi.


Bununla beraber ihtiyatî bir tedbir olmak üzere Izmir
kalesinin surlarini yiktiran Çelebi Mehmed, ayni körfezde, sövalyeler tarafindan eski
Izmir (Gavur Izmir) kalesinin yerinde yaptirilmakta olan kaleyi de bütün tehdid ve karsi
koymalara ragmen yiktirmaktan çekinmemistir. Bununla beraber aradaki dostlugu büsbütün
bozmak istemeyen Çelebi Sultan Mehmed, Rodos sövalyelerinin, Osmanli hakimiyeti altinda
bulunan Mentese ilindeki


Halikarnas (Bodrum)'da Petronion kalesini yapmalarina
müsaade etmisti.


Öte yandan Çelebi Sultan Mehmed, Cüneyd Bey'in annesinin
ricasi üzerine onu affetmis ise de kendisine Anadolu'da degil, Rumeli'de Nigbolu sancak
beyligini vermis, onun yerine de Aydin sancak beyi olarak Bulgar krali Sosmanos
(Sisman)'un müslüman olan oglu Süleyman (eski adi: Alexandr)'i getirmistir. 816 (M.
1413) yilinda gerçeklesen bu hareket sonucunda, Cenevizlilerin Ege sahillerinde bulunan
kolonilerinden Foça, Midilli ve Sakiz adalari, ekonomik bakimdan da Osmanlilar'la daha
siki münasebetlerde bulunmus ve onlarin nüfuzu altina girmis oluyorlardi.

https://tr-ask.yetkin-forum.com

Sayfa başına dön  Mesaj [1 sayfadaki 1 sayfası]

Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz