TR-AŞK
MERHABA

Foruma Hoş Geldiniz
Sitemizden Daya İyi Faydalanmak İçin
Lütfen Üye Olunuz



Kutucugu Kapatmak için Lütfen
Do Not Display Again,i tıklayınız



Join the forum, it's quick and easy

TR-AŞK
MERHABA

Foruma Hoş Geldiniz
Sitemizden Daya İyi Faydalanmak İçin
Lütfen Üye Olunuz



Kutucugu Kapatmak için Lütfen
Do Not Display Again,i tıklayınız

TR-AŞK
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

tr-ask.yetkin-forum.com devetlimizsiniz

YETKİLİ ALIMLARIMIZ VARDIR MOD VE ÜSTÜ YETKİ VERİLECEKTİR PAYLAŞIMIN DORUĞU UNUTULMAZ AŞKLARIN YAŞANDIĞI TEK FORUMDA YETKİ ALMAK İSTİYORSAN ŞARTLAR ÇOK KOLAY Mod Olmak İçin Tıklayınız

Bağlı değilsiniz. Bağlanın ya da kayıt olun

MALATYA'NIN ZAPTI

Aşağa gitmek  Mesaj [1 sayfadaki 1 sayfası]

1MALATYA'NIN ZAPTI Empty MALATYA'NIN ZAPTI C.tesi Haz. 27, 2009 8:56 pm

Asİ_TahtacI

Asİ_TahtacI
Gelişmiş Üye
Gelişmiş Üye

MALATYA'NIN ZAPTI

Sultan Bâyezid, Kadi Burhaneddin'in ülkesini kendi
ülkesine ilhak ettikten sonra Bursa'ya dönmüstü. Bundan kisa bir müddet sonra 15
Sevval 801 (20 Haziran 1399) günü vefat eden Memlûk Sultani Berkuk'un bu ani vefati,
gerek ülkesinde gerekse disarda bazi tesirlerin meydana gelmesine sebep olmustu.
Timur'un, kendisinden çekindigi Berkuk'un ölümüne sevindigi anlasilmaktadir. Nitekim
Ibn Hatib en-Nâsiriya'nin bildirdigine göre Berkuk'un ölümünden büyük bir ferah ve
sevinç duyan Timur, ölüm haberini getirene 15.000 dinar vermisti. Ibn Arabsah ise, Hind
seferinde iken bu haberi alan Timur'un sevinçten adeta uçtugunu tasvir eder.


Memlûk Sultani Berkuk'un ölümü üzerine yerine
geçen oglu Ferec'in küçük ve tecrübesiz olmasi yaninda emirler arasinda meydana gelen
ihtilaflar ayni zamanda Yildirim Bâyezid'i de memnun etmis görünmektedir. Sayet
Ahmedî'nin verdigi bilgileri dogru kabul edersek Yildirim'in da buna sevindigini
söyleyebiliriz. Fakat bu sevincin dogrudan dogruya ve sadece ölüm sebebiyle mi yoksa
baska bir maksattan mi kaynaklandigi belirtilmemektedir. Ahmedî bu konuya bir açiklik
getirmeden söyle der:


"Buni isidüb Sam'a ol kasd eyledi

Misir benüm oldi deyü söyledi.

Demedi ol öldi ben dahi ölürem.

Söyle kim ol oldi ben dahi oluram."

Gerçekten, Ferec'in küçük ve tecrübesiz olmasi, o
esnada Timur'un da Hindistan'da büyük bir istila ile mesgul olmasini firsat bilen
Bâyezid, daha önce Anadolu Selçuklulari ülkesinde iken bilahare Misirlilar eline
geçmis olan bölgelerin zaptina karar verir. Bunun için daha önce Kadi Burhaneddin'e
ait oldugunu belirttigi Malatya'nin kendisine verilmesi için Nasirüddin Ferec'e bir
elçi gönderir. Red cevabi almasi üzerine Sivas'tan Malatya'ya gider. Sehrin müdafaa
edildigini görünce sehri kusatir. Bu kusatmanin devam etmesinin aleyhlerine olacagini
anlayan Malatyalilar teslim olur. Yildirim, oraya bir miktar asker koyarak geri döner. Bu
arada Memlûklara ait Kâhta, Besni, Divrigi ve Darende kaleleri de Osmanlilara geçmis
olur. Böylece Elbistan da, Orta Firat havzasina kadar uzanan Osmanli hududu içine girmis
olur.


Misir'da meydana gelen saltanat degisikliginden istifade
ile Malatya ve çevresini alan Yildirim Bâyezid'e karsi kader, baska bir sekilde tecelli
edecekti. Bu tecelli de Ahmedî'nin dedigi sekilde olacakti.


Misir'da meydana gelen sarsintiyi dikkatle takip
edenlerden biri de süphesiz ki Timur'du. O, Osmanlilar ile Memlûklular arasindaki
çatismayi çok iyi degerlendirip her iki düsmanini ortadan kaldirmak için zamanin
geldigine karar verir. Timur, 1400 yilinda Azerbaycan ve Dogu Irak'ta hâkimiyetini
yeniden kurduktan ve Gürcistan'i zapt ettikten sonra Pasinler'e dogru yol almaya baslar.
Bu sirada Bâyezid'e itaati kabul etmeyen Erzincan Emiri Mutahharten Bey ile Bâyezid
tarafindan beyliklerine son verilen Mentesoglu, Saruhanoglu Hizir Sah, Germiyanoglu Yakub
Bey, Aydinoglu Isa Bey'in oglu Musa Bey, Timur'a bas vurarak kendisine olan bagliliklarini
bildirip topraklarini geri almak için yardim isterler. Buna karsilik, Timur'un önünden
kaçan ve Bagdad'da hüküm süren Celayirli Sultan Ahmed ile Karakoyunlu hükümdari Kara
Yusuf, Sultan Bâyezid'e siginirlar. Bunlara büyük bir iltifat gösteren Bâyezid,
Sultan Ahmed'e Kütahya sehrini, Kara Yusufa da Aksaray'i ikamet yeri olarak tahsis eder.
Ayrica bu sehirlerin gelirlerini de onlara verir.


Bu iki düsmaninin, Bâyezid tarafindan kabul ve himaye
edilmesi, zaten savasmak üzere Anadolu'ya gelmis olan Timur'a savas için bir firsat
verir. Iki hükümdar arasinda teati edilen mektuplar müsbet bir netice vermez. Hatta
Timur, Osmanli idaresindeki Sivas'a girerek (Agustos 1400), sehri savunan herkesi
kiliçtan geçirtti. Timur, yalniz Sivas'i tahrib ile kalmamis, hatta kendisini mushaflar
(Kur'an ve Kur'an sayfalan) ve tevhidler ile karsilamaya çikan çocuklari, ordusundaki
atlarin ayaklari altinda çignetmistir. Âli'nin, Künhü'l-Ahbar (III, s. 96)'inda zikr
edilen bu vak'a, Timur ile ayni zamanda yasamis olan Ermeni tarihçisi Thomas de Medzoph
tarafindan da kayd edilmistir. Böyle bir katliamdan sonra Sivas adeta bir harabeye
dönmüs oldu. Timur, daha sonra güney istikametinde hareket ederek Malatya ve Suriye'yi
isgal eder. Gerek Haleb, gerekse Suriye'nin diger sehirlerinde büyük zulümler yapar.
Sam'da (Dimask) büyük bir katliama girisen Timur, sonunda Yezid b. Muaviye'nin kabrini
buldurarak açtirir. Kemiklerle birlikte kabri yaktirip içine pislik doldurur.


Timur'un güneye inmesinden istifade eden Bâyezid,
Sivas ve Erzincan'i da alarak Timur'a karsi stratejik bir üstünlük saglamaya çalisti.
Bir ayaginin sakat olmasindan dolayi Osmanli tarihlerinde "Timurlenk" veya
"Aksak Timur" diye isimlendirilen Timur ile Bâyezid arasinda teati edilen
mektup ve gönderilen hediyeler de bir fayda saglayamamisti. Zira, Timur'un teklifleri bir
bakima Osmanli hükümdarinin diger beyler gibi tamamen kendisine tabi olmasini emr eden
bir mahiyet tasiyordu. Nitekim o, Sultan Bâyezid'den su isteklerde bulunuyordu:


1- Kemah'in Mutahharten'e geri verilmesiyle ailesinin
serbest birakilmasi.


2- Sehzadelerinden birinin kendi yanina gönderilmesi.

3- Metbuiyet alâmeti olarak kendisine gönderilecek
olan külah ile kemerin kabul edilmesi.


4- Anadolu beylerinden alinan yerlerin yine eski
sahiplerine iade edilmesi.


5- Kara Yusuf'un kendisine teslimi. Bu esnada Kara
Yusuf, Osmanlilar'in yanindan ayrilmis oldugundan istenenin Kara Yusuf'un ailesi oldugu
anlasilmaktadir. Yildirim Bâyezid gibi bir hükümdar için çok olmasina ragmen o, bu
sartlan degerlendirmek için çevresiyle istisarede bulunur.


Bununla beraber, bütün bunlara karsi ihtiyatli hareket
edilmesini tavsiye eden vezir-i azam Ali Pasa'ya Sultan Bâyezid söyle diyecektir:


"Serefimiz ve karsi koyacak kuvvetimiz vardir.
Tâbi olamayiz ve istiklâlsiz yasayamayiz." Bu esnada o, Timur'la meydana
gelebilecek bir savasi düsünerek Bizans Imparatoru ile anlasir ve Istanbul muhasarasini
kaldirip oradaki askerini geri çeker.

https://tr-ask.yetkin-forum.com

Sayfa başına dön  Mesaj [1 sayfadaki 1 sayfası]

Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz