TR-AŞK
MERHABA

Foruma Hoş Geldiniz
Sitemizden Daya İyi Faydalanmak İçin
Lütfen Üye Olunuz



Kutucugu Kapatmak için Lütfen
Do Not Display Again,i tıklayınız



Join the forum, it's quick and easy

TR-AŞK
MERHABA

Foruma Hoş Geldiniz
Sitemizden Daya İyi Faydalanmak İçin
Lütfen Üye Olunuz



Kutucugu Kapatmak için Lütfen
Do Not Display Again,i tıklayınız

TR-AŞK
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

tr-ask.yetkin-forum.com devetlimizsiniz

YETKİLİ ALIMLARIMIZ VARDIR MOD VE ÜSTÜ YETKİ VERİLECEKTİR PAYLAŞIMIN DORUĞU UNUTULMAZ AŞKLARIN YAŞANDIĞI TEK FORUMDA YETKİ ALMAK İSTİYORSAN ŞARTLAR ÇOK KOLAY Mod Olmak İçin Tıklayınız

Bağlı değilsiniz. Bağlanın ya da kayıt olun

ANKARA'NIN YENIDEN ZAPTI

Aşağa gitmek  Mesaj [1 sayfadaki 1 sayfası]

1ANKARA'NIN YENIDEN ZAPTI Empty ANKARA'NIN YENIDEN ZAPTI C.tesi Haz. 27, 2009 8:36 pm

Asİ_TahtacI

Asİ_TahtacI
Gelişmiş Üye
Gelişmiş Üye

ANKARA'NIN YENIDEN
ZAPTI


Anadolu Selçuklu Devleti'nin ortadan
kalkmasindan sonra bu devletin mirasçilari durumunda bulunan on bey arasinda kendisini en
kuvvetli hisseden Karaman Beyi olmustu. Bu bey, Osmanlilarin her an artmakta olan
güçlerinin kendisi için tehlike meydana getirdigini sezip Osmanlilarin son
tesebbüslerinden de endiselenince onlara karsi ahiler ile Eretna Beyi'ni kiskirtmaya
basladi.


Ankara, daha önce Sivas ve Kayseri
bölgesinin hükümdari olan Alaeddin Eretna'ya ait iken, onun ölümünden sonra 1354
yilinda Orhan Gazi'nin oglu Süleyman Pasa tarafindan zapt edilerek Osmanli topraklarina
katilmisti. Orhan Gazi'nin vefati üzerine Karamanoglu ile Sivas hükümdari Giyaseddin
Mehmed'in tesvikleri ile Ankara ahileri, sehirdeki Osmanli muhafizlarini kovarak daha
önceki beylerinin idare ve yönetimine döndüler. Devamli olarak Ankara'yi kendi
beyliginin hakimiyeti altinda kabul eden Eretna Beyi, Karamanogullarinin tesvikiyle tekrar
Ankara'ya hakim duruma gelmisti.


Sultan Murad, hem Rumeli hem de Anadolu'da
meydana gelen bu tehlikeli durumda ne yapilmasi gerektigi hususunda ulema ve devlet
erkâni ile istisarede bulundu. Tehlikeli bir durum arzeden kardesler ve Ankara
probleminin çözümü için karar ve fetva aldi. Bunun üzerine Sultan I. Murad Lala
Sahin Pasa'yi Rumeli'de kaymakam birakip 25 bin askerle Ankara üzerine yürüdü. Bu
esnada Eretna Beyligi'nin idaresinden memnun olmayan sehir halki ve ahiler, mukavemet
etmeden sultani törenle karsilayarak ona hediyeler takdim ettiler. Böylece sehir yeniden
Osmanli hakimiyetine geçmis oldu.


Hoca Saadeddin Efendi, Ankara'nin yeniden
zaptini anlatirken enteresan bazi noktalara da temas eder. Karamanlilarin ortaligi
karistirmak için Ermenilerle de is birligi yaptigini ve Müslüman halka zulmetmek üzere
anlastiklarini anlatarak söyle der:


"Sultan Murad, Allah'in yardim ve keremi
eseri olarak sahlik tahtina oturunca ilk isi halkin ve askerlerin ihtiyaçlarini görmek
ve Hz. Peygamber'in seriatini yerine getirmek olmustur. Böylece halkin dileklerini yoluna
koyduktan sonra Rumeli yakasinda olan askerlerin, baslarinda bir komutan ve serdarin
bulunmamasi yüzünden sikinti içinde olduklarini ve keremli padisahlarinin yolunu
gözlediklerini bildiginden, cihad niyetiyle ülkeler feth etmek üzere o tarafa
yönelmisti. Anadolu'da ise "bazi hukkam ve mulûk, sikak ve nifak üzre ittifak
meslegine sülûk edüp hususa valiyan-i Karaman ve Ermeniye-i sugra (Karaman idarecileri
ve Küçük Ermenistan) ve civarlarinda olan bazi kötü niyetli beylerin baslica emelleri
Osmanli topragini yagmalamak oldugundan hünkârin Gelibolu'ya yöneldigini ögrenince bir
araya gelip bazi kararlar ve gizli tedbirler almakta kusur etmemislerdi. Sonu ayrilik ve
fesad olacak bu düsünce ile and içip el baglamislar. Ayrica çevredeki kâfir
hükümdarlara da kararlarini duyurmuslardi. Böylece Islâm ülkelerini yagmalamak,
Müslümanlara zarar ve ziyanda bulunmak için, Seytan'in bu takimi ile gönül ve dil
birligi etmislerdi. Böylece Islâm'in geregini bir kenara birakip müsrik ve kin ehli ile
is birligi edip bütün Osmanli ülkesini çarpip yakmak konusunda anlasmislardi. Bunun
için de bazi bölgelere (hudud boylari) saldirarak Bursa ve Iznik üzerine yürümeye
kalkismislardi. Durum, melekler ordusunun sahi olan sultanin esigine iletilince din
bilginlerini ve isleri yöneten fukahayi toplamis, onlara amacimiz ve emelimiz dinimize
destek olmak "kâfirler ve münafiklarla cihad et" (Kur'an, et-Tevbe 73) emrine
uymaktir. Bu emirdeki siraya uyarak önce kâfirlerin fitnesini def etmek, yaramazlarin
zararina son vermek için bu diyara gelmistik. Fakat simdi kulagimiza Karaman beylerinin
çevrelerindeki azgin topluluklarla birlikte Islâm ülkelerini yagmalamak konusunda is
birligi ettikleri, bazi bölgeleri yakip yiktiktan sonra Iznik ve Bursa üstüne
düstükleri haberi geldi. Bu nifak takiminin büyük ülkeme yaklasmis olduklari su
sirada zararlarini ortadan kaldirmaya, saçtiklari fitne atesini söndürmeye
çalismazsak, Islâm ülkeleri harap, halk ve köylüler de berbat olurlar. Hal böyle
olunca ulemanin fetvasi ve akil sahibi kisilerin görüsleri nedir diye sormustu.
Faziletli kisiler topluca, tehlikenin def edilmesi isinin öne alinmasindan yana görüs
bildirdiler. Münafiklarin ortaya çikardiklari karisikligin aradan giderilmesinin
önemini belirttiler. Bunun üzerine Gâzi Hüdâvendigâr da ulemanin fetvasini bayrak ve
rehber edinerek Anadolu yakasina geçti. Zaferleri tasiyan askerleri ile Karaman beylerini
ülkesinden çikarip sinir boyunu tutmak için Ankara kalesini kusatti. Bu arada ol nifak
ehli ile is birligi eden bazi yaramazlari ve kötü yolun yolcularini yakalayip, bunlara
katilanlar veya onlardan umut bekleyenler kirilip dökülünceye kadar kovaladi. Ankara'ya
sahib olan istiklâl davasina düserek bu kaleyi ve çevresini ele geçiren Ahi adini
tasiyan cemaat, adalet issi Sultan Murad Han Gazi'nin yüce kuvvetini ve erisilmez
gücünü görünce direnmeye imkân olmadigini anlamislar, hediye ve armaganlar derleyip
padisahlara has peskeslerle sultanin otagina gelmisler, boyun egdiklerini bildirip kalenin
anahtarlarini teslim etmislerdi. Onlarin bu tutumu padisahlik merhametine, sahlik
yüceligine uygun düstügünden tamami devlet hizmetine alindilar. Kale ile hisarin
korunmasi için asker ve dizdar birakildiktan sonra yakin çevrede bulunan bazi kaleler de
yöneticilerinin elinden alinarak Osmanli ülkesine katildi. Bu güzel sehir, yani Ankara
pek çok geliri olan bir beldedir. Tarim ürünleri yaninda zirh yapimiyla da taninmistir.
Ayrica yün, moher ve daha baska nefis kumaslar burada dokunurdu. Bunlar, Iran, Arabistan,
Bizans ve Prenk diyarina yollanirdi.


O dönemlerin, büyük ölçüde tarim ve
hayvanciliga dayali gelismis ekonomisi ile temayüz eden Ankara, birçok devlet ve
beyligin dikkatlerini üzerinde topluyordu. Bunun içindir ki Ankara'dan bahsederken
Hammer de söyle söyleyecektir:


"Iskender'in, Küçük Asya'daki
fetihlerinin kuzey noktasi olan bu sehir, Hilafetin ve Bizans Imparatorlugu'nun yükselis
çaglarinda Amuryum (Anamur) gibi, Kostantiniyye (Istanbul) ve Islâm hükümdarlari
arasinda sürekli bir çekisme konusu idi. Harun Resid ile Me'mun Ankara'yi feth ettiler.


Harun Resid, Dogu Roma Imparatorlugu arazisi
üzerindeki zaferinin hatirasini ebedilestirmek için Ankara'nin muhtesem iki kapi
kanadini Bagdad'a nakl ettirdi. Ankara'nin elde bulunmasi, Murad için önemli idi. Zira
Orta Asya ticaretinin merkezi, Suriye ve Ermenistan'dan Türkiye ve Kilikya sahillerine
giden yollarin merkez noktasi idi. Küçük Asya'nin en zengin vilayetlerinden biri olan
Ankara, eski çaglarda yagli kuyruklu koyun sürüleri, uzun ve yumusak tüylü keçileri
ile meshur oldugu gibi zamanimizda dahi örtüleri, yünleri, bina harçlarinin
saglamligi, otuz alti çesidi sayilan armutlarinin lezzeti, elmalari, üzümleri gibi
meyveleri de az söhretli degildir. Ayas sulari da kaplica olmak ve içilmek için en
sifali sulardir. Keza Ankara, pehlivan yetistirmek ve ibadethaneleri ile de söhret
kazanmistir.

https://tr-ask.yetkin-forum.com

Sayfa başına dön  Mesaj [1 sayfadaki 1 sayfası]

Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz