TR-AŞK
MERHABA

Foruma Hoş Geldiniz
Sitemizden Daya İyi Faydalanmak İçin
Lütfen Üye Olunuz



Kutucugu Kapatmak için Lütfen
Do Not Display Again,i tıklayınız



Join the forum, it's quick and easy

TR-AŞK
MERHABA

Foruma Hoş Geldiniz
Sitemizden Daya İyi Faydalanmak İçin
Lütfen Üye Olunuz



Kutucugu Kapatmak için Lütfen
Do Not Display Again,i tıklayınız

TR-AŞK
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

tr-ask.yetkin-forum.com devetlimizsiniz

YETKİLİ ALIMLARIMIZ VARDIR MOD VE ÜSTÜ YETKİ VERİLECEKTİR PAYLAŞIMIN DORUĞU UNUTULMAZ AŞKLARIN YAŞANDIĞI TEK FORUMDA YETKİ ALMAK İSTİYORSAN ŞARTLAR ÇOK KOLAY Mod Olmak İçin Tıklayınız

Bağlı değilsiniz. Bağlanın ya da kayıt olun

SAHRUH'A KARSI TAKIP EDILEN OSMANLI SIYASETI

Aşağa gitmek  Mesaj [1 sayfadaki 1 sayfası]

Asİ_TahtacI

Asİ_TahtacI
Gelişmiş Üye
Gelişmiş Üye

SAHRUH'A KARSI
TAKIP EDILEN OSMANLI SIYASETI


Sultan Murad, dedesi
Yildirim Bâyezid zamaninda oldugu gibi bir anda kendisinin de yeni bir tehlike ile karsi
karsiya geldigini görür. Bütün bati Hiristiyan dünyasini sevince bogan bu tehlike,
dogudan geliyordu. Venedik gibi bazi Hiristiyan devletler ise bu tehlikeyi bir silah gibi
kullanarak bazi Osmanli sehirlerini istila ümidine bile kapilmislardi.


Timur'un çok dindar oldugu
söylenen oglu Sahruh (1404-1447), Anadolu ve Iran'da babasi tarafindan tesis edilen füli
durumu yeniden iade etmek arzusunda oldugundan Anadolu'daki olaylari yakindan takib ediyor
ve mektuplari ile bazi durumlari tasvib etmedigini bildiriyordu. Öbür taraftan, önce
Timur'un sonra da Sahruh'un destegini saglayan Akkoyunlu Bey'i Karayülük Osman Bey, ona
bir mektup göndermisti. Mektubunda Anadolu beylerinden Karamanoglu Mehmed Bey, Isfendiyar
Bey, Hamidoglu Hüseyin, Cüneydoglu Hamza ve Dulkadir Bey Süleyman ile Birlikte Bizans
ve Trabzon imparatorlari da dahil olmak üzere Gürcü meliklerinin de emrine girmek için
kendisini beklediklerini yazmisti.


Timur'un yaptigi tahribati
unutmayan Osmanlilar, içislerinin karisik olmasina ragmen, kudretini devam ettiren
Sahruh'un ölümüne kadar (1447) ona açiktan açiga cephe almaktan uzak durmuslardi.
Sultan Ikinci Murad, Memlûk ve Karakoyunlular gibi Timurlulara kafa tutmayi
düsünmüyordu. O, dedesi zamanindaki Timur hadisesinden iyi bir ders almisa benziyordu.


Sultan Murad, Memlûk Devleti ile
de iyi geçinmeye dikkat ediyordu. Bu devletin, Anadolu siyasetine karsi kötü bir tavir
takinmamaya itina ediyor, onlarin çogu zaman Osmanlilar'in tabii olan Karaman ve
Dulkadirogullari'nin islerine müdahale etmelerine ses çikarmiyordu. Zira o, Balkanlar'in
ve Anadolu'nun mutlak hâkimi olmadan, bu ülkelerdeki tabi devletleri ortadan
kaldirmadan, Timurlular ve Memlûklular gibi kudretli Müslüman dogu devletleri ile,
sonunun nereye varacagi ve nasil bitecegi belli olmayan bir mücadeleye girmenin hiç bir
faydasi olmayacagini biliyordu.


Bütün Anadolu topraklari
üzerinde metbûluk iddiasinda bulunan Sahruh, Memlûklularin, Anadolu siyasetine karsi
açik bir sekilde cephe aliyordu. 1437 yilina kadar Memlûk yöneticilerinin Osmanlilarla
hemen hemen hiçbir ihtilafi olmadi. Hatta Sahruh, Anadolu'ya girince bunlar, dört elle
Osmanli dostluguna sarildilar. Karamanoglu Ibrahim Bey de bu yüzden onlara karsi cephe
aldi. Zira bir Osmanli Memlûk ittifaki demek Karaman Beyligi'nin haritadan silinmesi
demekti.


Sahruh'un, 17 Eylül 1429'da Selmas
Meydan savasinda Karakoyunlularla müttefiklerini perisan etmesi ile Anadolu ve Suriye
yollari bütün genislikleri ile onun önünde açilmis bulunuyorlardi. O zamana kadar
Sahruh'un aleyhinde olabilecek herhangi bir faaliyette bulunmamakla beraber Sultan II.
Murad, bu durumdan endise duyuyordu. Sultan Murad'in bu endisesinin farkina varan Venedik,
bu tehdidi siyasî bir manevra ile kendi lehine çevirmeye yeltendi ise de Sultan
Murad'dan istedigini elde edemedi. Sahruh'un, adi geçen savasi kazanmasi, Misir'da da
büyük endiselere sebep olmustu. Buna karsilik Osmanli Memlûk yakinlasmasi daha bir
perçinlenmis görünüyordu. Sahruh'un Herat'a dönmesi ile bu iki büyük devlet rahat
nefes aldilar.


Sahruh'un üçüncü Azerbaycan
seferine çikmasi (1435), Osmanlilarca yeni bir tehlikenin isareti olarak görüldü. Buna
karsilik Avrupa'da ise büyük ümit ve hayaller uyandi. Zira Yildirim Bâyezid döneminde
oldugu gibi, II. Murad'in da basina bir felâketin gelmesi artik an meselesiydi. Bu da
onlar için Osmanlilar'in ortadan kalkmasi ve Avrupa'nin, Müslümanlardan temizlenmesi
demekti.


Karakoyunlu hükümdari Iskender
Bey, Sahruh'un oglu Muhammed Cuki Mirza'nin önünden kaçarak Tokat'a gelip siyasî
mülteci olarak Osmanlilar'a siginir. Ibn Hacer'in ifadesine göre Iskender Bey, ulak
gönderip kisi Tokat'ta geçirmek üzere II. Murad'dan müsaade ister. Bunun üzerine
Sultan Murad, Amasya valisi olan Yörgüç Pasa'ya Iskender'in lâyik oldugu sekilde
agirlanmasini emr eder. O, bununla da yetinmeyerek Karakoyunlu beyine on bin altin ile
sirmali elbiseler, islemeli silahlar, altin egerli atlar, köle ve câriyeler
göndermisti. Yine padisahin buyrugu üzerine Yörgüç Pasa da Iskender'in askerleri
için lazim olan bin kepenek, iki bin çul ve torba ile davar vesair hayvan tedarik
etmisti.


Bu esnada Sahruh, kalabalik ve
muazzam ordusu ile Azerbaycan'da bulunuyordu. Bu ordunun tehdid sahalarinin nerelere kadar
uzanacagi pek kestirilemiyordu. Iskender Bey'in Osmanlilar'a siginmasi, babasi Kara Yusuf
Bey'in Yildirim Bâyezid'e ilticasina benziyordu. II. Murad, Iskender


Bey'i reddetmeyi hükümdarlik
serefi ile mütenasib görmemekle beraber, Timurlulara bagli olan ve ikide bir ayaklanan
bu Karakoyunlu hükümdarlarindan da kurtulmak istiyordu. Zira o dönemin en güçlü
ordusuna sahip olan bu Türk Hakanligi ile sonu nereye varacagi belli olmayan bir savasa
girmek istemiyordu.


Baharin gelmesi, Sultan II. Murad'a
bu beyi topraklarindan uzaklastirma firsatini vermisti. Çünkü Iskender Bey'in
askerleri, baharla birlikte yöredeki halka saldirmaya, onlarin çoluk çocuklarini esir
etmeye ve mallarini ellerinden almaya baslamislardi. Bunlara engel olamayan Yörgüç
Pasa, durumu Sultan Murad'a bildirir. Böyle bir karsiliga cani sikilan Osmanli Padisahi,
Anadolu Beylerbeyi olan Timurtas Pasa oglu Umur Bey'i, Iskender'in üzerine gönderir.
Ona, ilk önce Iskender'e memleketi güzellikle terk etmesinin bildirilmesini, bundan bir
netice alinmadigi takdirde üzerine varilarak zorla hudud disi edilmesini emr eder. Umur
Bey, aldigi emir üzerine Iskender Bey'e bir mektup yazarak memleketi terk etmesini ister.
Bu mektup üzerine Iskender, askerlerini alip Osmanli ülkesini terk eder. Zira artik
Osmanli ülkesinde kalmak tehlikeli bir hal almistir. Buna, 1436 baharinda Sahruh'un
bütün Anadolu devletlerine onu kabul etmemeleri gerektigine dair gönderdigi mektup da
ilave edilirse artik Iskender Bey için yapilabilecek bir seyin kalmadigi anlasilir. O da
Tebriz'e gidip Sahruh'a boyun egmeyi uygun görecektir. Sahruh da isi daha fazla ileri
götürmek istemez. Irkdas ve dindas devletlerle mecbur kalmadikça harbe girmenin bir
mânâsi yoktu. O da Herat'a döner.

https://tr-ask.yetkin-forum.com

Sayfa başına dön  Mesaj [1 sayfadaki 1 sayfası]

Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz