TR-AŞK
MERHABA

Foruma Hoş Geldiniz
Sitemizden Daya İyi Faydalanmak İçin
Lütfen Üye Olunuz



Kutucugu Kapatmak için Lütfen
Do Not Display Again,i tıklayınız



Join the forum, it's quick and easy

TR-AŞK
MERHABA

Foruma Hoş Geldiniz
Sitemizden Daya İyi Faydalanmak İçin
Lütfen Üye Olunuz



Kutucugu Kapatmak için Lütfen
Do Not Display Again,i tıklayınız

TR-AŞK
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

tr-ask.yetkin-forum.com devetlimizsiniz

YETKİLİ ALIMLARIMIZ VARDIR MOD VE ÜSTÜ YETKİ VERİLECEKTİR PAYLAŞIMIN DORUĞU UNUTULMAZ AŞKLARIN YAŞANDIĞI TEK FORUMDA YETKİ ALMAK İSTİYORSAN ŞARTLAR ÇOK KOLAY Mod Olmak İçin Tıklayınız

Bağlı değilsiniz. Bağlanın ya da kayıt olun

SULTAN MURAD'IN SAHSIYETI

Aşağa gitmek  Mesaj [1 sayfadaki 1 sayfası]

1SULTAN MURAD'IN SAHSIYETI Empty SULTAN MURAD'IN SAHSIYETI C.tesi Haz. 27, 2009 8:46 pm

Asİ_TahtacI

Asİ_TahtacI
Gelişmiş Üye
Gelişmiş Üye

SULTAN MURAD'IN SAHSIYETI

Tarihler, Osmanli padisahlari içinde, Murad ismini
tasiyanlarin ilki olan Sultan Murad'i, orta boylu, yuvarlak yüzlü, sahin bakisli, koç
burunlu, seyrek disli, uzun boyunlu, iri parmakli, sen ve yakisikli bir padisah olarak
tasvir ederler.


Dahi bir asker ve devlet adami olan Sultan Murad, bütün
hareketlerinde belli bir plân çerçevesinde hareket etmis, son anina kadar kabiliyet ve
dehasindan bir sey kayb etmemistir. Azim ve idare kudreti, iyilik severligi, tebeasina
karsi merhametli olusu ve ordusunda inzibatli, verdigi emrin yapilmasini isteyen ve
bunlari takib eden bir hükümdardi. Bütün tarihler onun bu özelliklerinde birlesirler.
Nesrî bu konuda sunlari söyler:


"Bu Gazi Murad Han dahi, atasi gibi sahib-i hayr idi.
Adil ve kâmil, din perver, adalet yayici, âli himmet, kesiru'l-menfaat (menfaat
saglamasi çok), fakir dost, garip oksayici, düskünlere yardimci, rey ve tedbir sahibi,
pehlivan, cesur ve yigit idi. Bütün ömrünü gazaya sarf etmistir. Bunun ettigi gazayi
Osman'in neslinden hiç bir padisah etmedi. Himmet ve cömertlik sahibi idi ki kapisina
gelen hiç kimse mahrum gitmezdi."


Sultan Murad'in sahsiyetinin azametinde ve Türk tarihi
bakimindan oynadigi rolün ehemmiyetinde, Osmanli tarihçileri oldugu gibi yabanci
tarihçiler de mütefiktirler. Nitekim, Osmanlilari sevmemekle birlikte Sultan Murad'in
vasiflarini ortaya koymaktan da kendini alamayan Gibbons, onun hakkinda su degerlendirmeyi
yapar:


"Otuz sene kadar bir müddet Murad, zamaninin hiç bir
devlet adami tarafindan üstüne çikilamayan bir kiyâset ile Osmanlilarin mukadderatini
sevk ve idare etmistir. Fâtih ve Kanunî hakkinda çok sey bildigimiz için Murad,
Osmanli sultanlari içinde kendine layik olan yere geçememistir. Onun hayati esnasinda
meydana gelen inkilablar, bütün tarihin en hayret veren olaylarindan biridir. Onun
fetihleri 1878'deki Berlin antlasmasina kadar bes asir devam etmistir. Kendisinin harb
hususundaki cevvaliyet ve gayreti, babasininki gibi idi. Fakat babasinin tahayyül
ettiginden daha genis bir icraat sahasina yayilmis oldugu için daha müskül vaziyetlere
maruz kaldigi halde gevsemedi. Emrindeki komutan-valilerin hiç birisi ile arasinda bir
anlasmazlik olmadi. Rumlara karsi muamelesi, onlarin seciyesini tayinde mükemmel bir
feraseti oldugunu gösteriyor. Bizans Kilisesi erbabi nazarinda, bir kâfir ve Isa'nin
düsmani idiyse de, onlara Papalardan daha iyi muamele etmekle teveccüh ve muhabbetlerini
kazanmistir. Hem irkî, hem de dinî mahiyette olan temsil mes'elesinde kazandigi tam
muvaffakiyetin en parlak delilini görmek için Ortodoks Patriginin 1385'te Papa VI.
Urben'e yazdigi mektuptan daha iyi bir vesika olamaz. Bunda Patrik, Sultan Murad'in
kiliseye hareketlerinde tam bir serbestî verdigini söyler." dedikten sonra
"Osman, etrafina bir irk toplamistir. Orhan bir devlet kurmustur. Imparatorlugu kuran
ise Murad olmustur." der.


Bizansli tarihçi Chalcondyle ise onun hakkinda sunlari
söyler:


"Murad, hayatinda pek çok tehlikeler atlatmis ve pek
çok hayir isleri görmüstür. Rumeli ve Anadolu'da 37'den fazla büyük ve mesakkatli
harbi idare ederek hepsinden galip ve muzaffer olarak ayrilmistir. Düsmana muharebe
meydanini biraktigi ve arka çevirdigi asla görülmemistir. Isleri güzel bir sekilde
tanzim ile, münasib vakti geldiginde menfaatlerini koruyup yerine getirmekte mahirdi.
Muharebede çok cesurdu. Sasirip telas göstermezdi. Askerini istirahat ettirdigi zaman
kendisi av ile vakit geçirir, dinlenmek nedir bilmezdi. Gençliginde oldugu gibi
ihtiyarliginda da çaliskan, enerjik ve sertti. Her seyden önce iyice düsünür, maksat
ve meramina ermek için hiç bir seyi ihmal etmez ve unutmazdi. Kendisine boyun egip itaat
eden bütün milletlere ve sarayindaki efrada yumusaklikla muamele ederdi. Yeri geldigi ve
gerektigi zaman mükâfatlandirmaktan geri kalmazdi. Herkesi adi ile çagirmak adeti idi.
Harbe girilecegi zaman askerini münasib nutuklarla cesaretlendirir, yapilan en küçük
hataya tekrar etmemesi için göz yummadan müsebbibini cezalandirirdi. Verdigi sözü
tutan hükümdarlardandi. Aleyhinde dolaplar döndürmek isteyenler elinden
kurtulamazlardi."


Hammer, Sultan Murad'in dahiyâne denilebilecek
faaliyetlerini belirttikten sonra "adaleti ve gerektiginde siddeti cihetiyle halki,
kendisini hem sever hem de korkardi. Ser'î kanunlari itina ile muhafaza eylediginden,
kurmakta oldugu devlete, o kanunlari te'kid ve te'yid edecek gayretlerin hiç birinde
kusur etmezdi." der.

https://tr-ask.yetkin-forum.com

Sayfa başına dön  Mesaj [1 sayfadaki 1 sayfası]

Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz