TR-AŞK
MERHABA

Foruma Hoş Geldiniz
Sitemizden Daya İyi Faydalanmak İçin
Lütfen Üye Olunuz



Kutucugu Kapatmak için Lütfen
Do Not Display Again,i tıklayınız



Join the forum, it's quick and easy

TR-AŞK
MERHABA

Foruma Hoş Geldiniz
Sitemizden Daya İyi Faydalanmak İçin
Lütfen Üye Olunuz



Kutucugu Kapatmak için Lütfen
Do Not Display Again,i tıklayınız

TR-AŞK
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

tr-ask.yetkin-forum.com devetlimizsiniz

YETKİLİ ALIMLARIMIZ VARDIR MOD VE ÜSTÜ YETKİ VERİLECEKTİR PAYLAŞIMIN DORUĞU UNUTULMAZ AŞKLARIN YAŞANDIĞI TEK FORUMDA YETKİ ALMAK İSTİYORSAN ŞARTLAR ÇOK KOLAY Mod Olmak İçin Tıklayınız

Bağlı değilsiniz. Bağlanın ya da kayıt olun

III. SELİM ve dönemi

Aşağa gitmek  Mesaj [1 sayfadaki 1 sayfası]

1III. SELİM ve dönemi Empty III. SELİM ve dönemi Ptsi Haz. 29, 2009 12:14 am

Asİ_TahtacI

Asİ_TahtacI
Gelişmiş Üye
Gelişmiş Üye

III. SELİM ve dönemi





Osmanlı sultanlarının yirmi
sekizincisi, İslâm halifelerinin doksan üçüncüsü. Sultan Üçüncü Mustafa Hanın
oğlu olup, annesi Mihrişah Sultandır. İstanbul�da 24 Aralık 1761 târihinde,
Topkapı Sarayında doğdu. Şehzâde Selim�in doğumunda yedi gün, yedi gece
"Şehrâyîn", üç gece de Deniz Donanmasında tertiplenen merâsimlerle
büyük şenlikler yapıldı. Şehzâdeliğinde sarayda mükemmel bir eğitim, öğretim
gösterilip, terbiye edilerek yetiştirildi. Yüksek din ve fen ilimleri, Arapça
ve Farsça öğrendi.


Veliahd Selim, devam etmekte olan
Osmanlı-Avusturya-Rus Harbinde cephelerden gelen acı haberlere dayanamayan
amcası, Birinci Abdülhamid Hanın vefâtıyla 7 Nisan 1789 târihinde Osmanlı
Sultanı oldu. İçte ve dışdaki meseleleri hâl etmek için yüksek devlet
memurlarının katıldığı, 16 Mayıs 1789 târihinde büyük bir dîvân toplantısı
yaptı.


Dîvânda devlet meselelerinin
halli için herkesin fikirlerini söylemesini istedi. Dîvândan sonra idârî,
mâlî, siyâsî ve askerî meselelerin halli için tâlimat verdi. Avusturya ve
Rusya ile harplerin devâmına karar verildi. Mâliyenin düzelmesi için, sarayda
bulunan altın ve gümüş eşyânın büyük bir kısmı paraya çevrilmek üzere,
darphâneye gönderildi. Merkez ve eyâletlerdeki halk da Sultan Selim Hana
yardımcı olmak ve saraya uymak için, altın ve gümüşlerini devlete teslim
etti. Saray ve halkın yardımlarıyla cepheler takviye edildi. Fransa ve
İspanya sefirleri sulh; Prusya, Kırım�ın kurtarılması için antlaşma; İsveç
ise Rusya�ya karşı yardım talebiyle harp teklif ettiler.


Sultan Selim Han, cephelerdeki
harbin devâmını istedi. İsveç ile Rusya�ya karşı 11 Temmuz 1789 târihinde
Beykoz İttifak Antlaşması imzâlandı. 1788 yılından beri devam eden
Osmanlı-Avusturya harplerinde, Serasker Kemankeş Mustafa Paşa, takviye
kuvvetlerle Yaş�tan Rus ordusuna karşı sefere giderken, Foksan�da Avusturya
ordusunun âni taarruzuna uğradı. Arnavutların ihânetiyle Osmanlıordusu, 1
Ağustos 1789 târihinde Foksan�da bozuldu. Avusturyalılar, Belgrat�a kadar
ilerleyip, 8 Ekimde şehir düştü. 31 Ocak 1790�da Prusya ile Avusturya ve
Rusya�ya karşı ittifak anlaşması imzâlandı. Prusya�nın arabuluculuğuyla
Avusturya ile devam etmekte olan harbe son verilmesi kararlaştırıldı. Fransız
İhtilâlinin Avrupa�da sebep olduğu hâdiseler üzerine, İngiltere ve Prusya�nın
müdâhalesiyle Rusya da antlaşmaya taraftar hâle getirildi. Avusturya ile 4
Ağustos 1791 târihinde Ziştovi Antlaşması imzâlandı. Antlaşmaya göre;
Avusturya 1788-1791 harbinde aldığı yerleri Osmanlı Devletine geri verecekti.
Rusya ile 1787�den beri Kafkasya ve Balkanlar�da devam eden harp, 9 Aralık
1792 târihli Yaş Antlaşmasıyla neticelendi. Osmanlı Devleti, Rusya ile
Avrupa�da Dinyester Turla Nehri, Kafkasya�da Kuban Nehri hudut kesildi.
Osmanlı Devleti, Ziştovi ve Yaş Antlaşmalarıyla, en az kayıpla harbe son
verip, büyük mâlî külfetlerden kurtulmuştur. Avusturya-Rus harplerinin
antlaşmalarla halli sonrasında; Avrupa devletlerinin 1789 Fransız
İhtilâli�nin etkisiyle, ülkelerinde meydana gelen hâdiselerle uğraşması,
Osmanlı Devletini geçici bir sulh devrine soktu.


Sultan Selim Han, devletin dışta
sulh devrine girmesiyle; veliahtlığından beri düşündüğü ıslâhatların
icraatına geçti. Osmanlı Devleti için lüzumlu askerî, idârî, iktisâdî, ticârî
ve sosyal ıslâhatları Nizâm-ı Cedid adıyla tatbikat safhasına koydu. Son
sefer ve harplerdeki mağlûbiyet ve kesin netîce alınamaması, askeriyenin
ıslâhını daha fazla gerektiriyordu. Sultan Selim Han, devlet adamlarından
aldığı lâyihalarla 24 Şubat 1793 târihinde, modern tarzda, yeni bir orduyu
Nizâm-ı Cedid adıyla kurdu.


Nizâm-ı Cedid ordusunun
masraflarının karşılanabilmesi içinİrâd-ı Cedîd Defterdarlığı kurulup, eski
sadâret kethüdâlarından Mustafa Reşîd Efendi de bu işle vazifelendirildi.
Levend çiftliğinde kışla kurulup, yeni ordu hemen tâlime başlatıldı. Nizam-ı
Cedîd ordusuna getirilen yenilik ve tâlimler, Yeniçerilere de tatbik edilmek
istendi. Ancak Yeniçeriler, yenilik ve tâlimleri kabullenmeyerek, birkaç ay
sonra eğitimi terk ettiler. Ordunun teknik sınıfları takviye edilerek;
humbaracı, lağımcı, topçu ocakları için yeni kânunlar yapıldı. 1794�te Teknik
Üniversite mâhiyetinde Sütlüce�de Mühendishâne-i Berrî-i Hümâyûn kuruldu.
Okulun öğretim üyesi, kitap, ders âlet ve edevatları yurtiçi ve dışından
bütünüyle karşılandı. Nizâm-ı Cedîd ordusu yetiştirilmek üzere Ankara,
Kayseri ve Konya�da teşkilât kurulup, askerin mevcudu artırılmaya
çalışıldı.Mülkî ıslâhat da yapılıp, Anadolu ve Rumeli toprakları, yirmi sekiz
eyâlete ayrıldı. Âyanların eskiden olduğu gibi halk tarafından seçilmesi
kânun hâline getirildi. Resmî dâirelere tâlimat gönderilerek, yazışmalara,
kullanılan dile, tâbirlere dikkat edilmesi ve halkın işlerinin sür�atle tâkip
ve yerine getirilmesi istendi. İlmiye ricâli(ileri gelen devlet adamları)
için yeni nizâmnâme yayınlandı. İlmî eserler yazılıp, pekçok kitap tercüme
edilerek, yayınlandı. Ticârî ve iktisâdî sahada yenilik yapılıp, Zahire
Nazırlığı kuruldu. Tecdid-i Kânun-i Tımar ve Zeamet kânunuyla, harbe
katılmayan tımar ve zeâmet sâhiplerinden topraklarının geri alınması esâsı
getirildi.


Gayri müslim esnaf ve tüccardan
bâzıları vergi ve yurt dışına para kaçırmak ve Osmanlı ülkesinde oturduğu
halde, yabancı devlet tebaasına giriyorlardı. Bu durum ve paranın dışarıya
çıkarılmasına karşı tedbir alındı. Avrupa devletlerine daimi elçilikler kurularak,
1793�te ilk tâyinler yapıldı. Avusturya, Fransa, İngiltere ve Prusya
merkezlerine gönderilen elçiler; bulundukları memleketlerin yalnız siyâseti
ve diğer devletlerle olan münâsebetleri hakkında bilgiler toplamakla
kalmadılar. Aynı zamanda, oraların kültürleri, her türlü ilerleme ve
gelişmeleri hakkında bilgiler toplayıp, rapor hâlinde İstanbul�a gönderdiler.


Avrupalılar ve Rusya�nın
kışkırtmasıyla Balkan kavimleri, İngilizlerin teşvikleriyle Arabistan�da
Vehhâbi Bedevîler, Ortadoğu�da Dürzî veMarunîler, Kölemen Beğleri,Rumeli�de
kânun kaçaklarından meydana gelen eşkiyânın koruyucusu Kırcalılar da denilen
Dağlı Eşkiyası, devlete âsi olup, isyan çıkardılar. Bu meselelerin halli için
teşebbüs edildiyse de, Fransa�nın Balkanlar, Akdeniz, Kuzey Afrika, Mısır,
Filistin ve Suriye�deki faaliyetleri ardından Napolyon Bonapart�ın 1798�de
âni harekâtla Mısır�a asker çıkarması sebebiyle bütünüyle tam bir hal çâresi
bulunamadı.


Sultan Selim Hanın
hükümdarlığının üçüncü ayında çıkan Fransız İhtilali�yle, Avrupa devletleri
Fransa�ya cephe olmasına rağmen, Osmanlı Devleti meseleye karışmadığı gibi
münâsebetlerini de dostâne devam ettirdi. Nizam-ı Cedid için, Fransa�dan
teknik ve yetişmiş eleman getirildi. Fransa�nın müstakbel imparatoru General
Napolyon Bonapart, memleketinde görevden alınınca, sultan SelimHanın dâveti
üzerine, Nizâm-ıCedid Ordusunda vazife kabul etmişti. Osmanlı Devleti;
ihtilâlle değişen yeni Fransız idâresini tanıyan ilk devletlerdendi. Fakat,
Fransa�nın 1795 Basel Antlaşmasıyla Venediklilerden Dalmaçya kıyılarını
almasıyla Balkanlarda başlattığı istiklâl (bağımsızlık) fikri propagandası,
tâkip edilen siyâsetin değişmesine sebep oldu.


Adâlet-Eşitlik-Hürriyet fikriyle
yapılan Fransız İhtilâli, çıkış gâyesinden uzaklaşarak, Fransa�nın yayılma
siyâsetine döndü. Hırvat, Rum veSırplar arasında ihtilâl fikirlerini
yaydılar; Yahûdîleri Filistin�de istiklale dâvet ettiler. Fransa, bununla da
kalmayarak, sömürgecilik zihniyetiyle; İngiltere�yi Akdeniz�den çıkarıp,
Uzakdoğu�daki İngiliz sömürgelerini ele geçirmek için Hind�e giden yolların
en kısası olan Mısır�a sâhip olmak idealiyle, Osmanlı Devletinin toprak
bütünlüğünü bozmaya çalıştı. Napolyon Bonapart, beş yüze yakın gemiye aldığı
Fransız ordusuyla Akdeniz�e açılıp, Malta�yı işgâl ettikten sonra, 2 Temmuz 1798
târihinde İskenderiye�den Mısır�a çıkarma yaptı. Fransa�nın beklenmedik harp
îlânı ve Mısır�a çıkarma yapması, İngiltere�nin menfaatlerine ters
düştüğünden, Akdeniz�deki İngilizAmirali Nelson harekete geçti. Amiral
Nelson, 1 Ağustos 1798 târihinde Fransız Donanmasını Ebûkîr�de mağlup etti.
Fransız donanmasının Ebûkîr�de imhâsıyla, Napolyon�un ve Mısır�daki Fransız
ordusunun anavatanla irtibatı kesildi. Rusya, ihtilâlin tesirinden çarlığı
korumak için Fransa�ya karşı Osmanlı Devletiyle ittifak kurdu. Karadeniz�den
kdeniz�e geçirilen Rus filosu, Osmanlı donanmasıyla birlikte hareket etti.
Arnavut sâhillerinin muhâfazası ve Venediklilerden Fransa�ya geçen yerlerin
alınmasıyla vazifelendirilen Tepedelenli Ali Paşa, Preveze�de Fransızları
mağlup etti. Osmanlı-Rus donanması Zenta ve Kefalonya adaları sâhilindeki
Fransız gemilerini mağlup edip, bir kısmını da zaptetti. Bu muvaffakiyetler
üzerine, İngiltere ve Rusya ile antlaşma imzâlanarak, ittifaklar resmîlik
kazandı.

https://tr-ask.yetkin-forum.com

Sayfa başına dön  Mesaj [1 sayfadaki 1 sayfası]

Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz