TR-AŞK
MERHABA

Foruma Hoş Geldiniz
Sitemizden Daya İyi Faydalanmak İçin
Lütfen Üye Olunuz



Kutucugu Kapatmak için Lütfen
Do Not Display Again,i tıklayınız



Join the forum, it's quick and easy

TR-AŞK
MERHABA

Foruma Hoş Geldiniz
Sitemizden Daya İyi Faydalanmak İçin
Lütfen Üye Olunuz



Kutucugu Kapatmak için Lütfen
Do Not Display Again,i tıklayınız

TR-AŞK
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

tr-ask.yetkin-forum.com devetlimizsiniz

YETKİLİ ALIMLARIMIZ VARDIR MOD VE ÜSTÜ YETKİ VERİLECEKTİR PAYLAŞIMIN DORUĞU UNUTULMAZ AŞKLARIN YAŞANDIĞI TEK FORUMDA YETKİ ALMAK İSTİYORSAN ŞARTLAR ÇOK KOLAY Mod Olmak İçin Tıklayınız

Bağlı değilsiniz. Bağlanın ya da kayıt olun

II. SELîM ve dönemi

Aşağa gitmek  Mesaj [1 sayfadaki 1 sayfası]

1II. SELîM ve dönemi Empty II. SELîM ve dönemi Ptsi Haz. 29, 2009 12:06 am

Asİ_TahtacI

Asİ_TahtacI
Gelişmiş Üye
Gelişmiş Üye

II. SELîM ve dönemi





Osmanlı pâdişâhlarının on
birincisi ve İslâm halîfelerinin yetmiş altıncısı. Kânûnî Sultan Süleyman
Hanın oğlu olup, 28 Mayıs 1524 senesinde Hürrem Haseki Sultandan doğdu.
Şehzâdeliğinde mükemmel bir tahsil ve terbiye gördü. Devlet idâresi ve
teşkilâtını iyice öğrenmesi için Anadolu�nun çeşitli vilâyetlerinde sancak
beyliği yaptı. Vâlilik yıllarında tahsile devâm edip, bilgi ve kültürünü
arttırdı. Çok kuvvetli bir kültür seviyesine sâhip oldu. İlim ve sohbet
meclislerinde çok bulunurdu.


Sultan Süleyman Han (1520-1566),
Macaristan seferine çıkıp, Zigetvar Kalesinin fethi öncesinde vefât edince,
Pâdişâhın ölümünü gizli tutan Vezîriâzam Sokullu Mehmed Paşa, veliaht Selim�e
haber göndererek saltanata dâvet etti. Bu sırada Kütahya Sancakbeyliğinde
bulunan Selim Han, sür�atle İstanbul�a gelerek 30 Eylül 1566 târihinde tahta
çıktı.


Sultan Selim Han, Osmanlı
pâdişâhı olmasıyla devlet idâresine ve orduya ehil devlet adamları ve
kumandanlar tâyin edip, eskilerden bir kısmını da yerinde bıraktı. Vezîriâzam
Sokullu Mehmed Paşayı vazîfesinde bırakması devlet idâresi ve îmâr
faâliyetlerinin devâmında isâbetli oldu.22 Haziran 1567�de Edirne�ye geçen
Selim Han, burada çeşitli devletlerin elçilerini kabul etti. Bu elçilerden
özellikle zamânın kudretli devletleri sayılan ve çok değerli hediyelerle
gelen Avusturya ve Almanya elçileri dikkat çekiyordu. Çünkü Osmanlı Devleti,
Kânûnî Sultan Süleyman Han devrinde, devamlı bu iki devletle mücâdele hâlinde
bulunmuş ve her iki devlet de Osmanlı Devletinin askerî kuvvet ve kudreti
karşısında kaybolup ezilmişti. Şimdiyse yeni bir hükümdar tahta geçiyordu.
İki devletin en büyük endişesi ve merâkı, yeni hükümdârın güdeceği siyâsetti.
Dedesi Yavuz Selim Han gibi bir doğu siyâseti tâkip ederek İran üzerine mi,
yoksa babası gibi Avrupa yakasına mı yüklenecekti? Her iki devlet de, en
azından yeni Sultanın siyâseti belli oluncaya kadar Türk ordularını kendi
ülkelerinden uzaklaştırmak için, Osmanlı Devletiyle derhâl bir sulh akdine
büyük ehemmiyet vermekteydi. Selim Han, uzun görüşmelerden sonra, Avusturya
ile sekiz yıllığına antlaşma imzâladı (17 Şubat 1567). Buna göre, Kânûnî�nin
Zigetvar Seferinde fethettiği yerler Osmanlı Devletinde kalacak, Avusturya
İmparatoru her seneOsmanlı Devletine 30.000 Macar altını vergi verecekti.
Ayrıca iki devlet de birbirlerinin haklarına riâyet edecekler ve sınır
boylarına saldırılarda bulunmayacaklardı. Bu arada iki devlet arasında
çıkması muhtemel hudut anlaşmazlıkları, Osmanlı Devletinin Budin,
Avusturya�nın da Macaristan vâlisi arasında görüşülüp hâlledilecekti.
Avusturya ile antlaşma imzâlayan Selim Han, birkaç gün sonra da İran elçisi
Şahkulu Hanın, Kânûnî SultanSüleyman Han devrinde imzâlanan Amasya Sulhünün
yenilenmesi ricâlarını kabul etti.


Bu sırada Yemen�de Zeydî İmâmı
Topal Mutahhar�ın ayaklanması ortaya çıktı. Kısa zamanda bu ülkenin hemen
tamâmı isyâncıların eline geçti. Topal Mutahhar sâhile kadar inip Muhâ�yı
aldı. Osmanlı kuvvetleri Zebîd�de zorlukla tutundular. İmâm Mutahhar, Zebîd�i
de sıkıştırmaya başlayınca, Osmanlı birlikleri çok kötü bir vaziyete
düştüler. Bu durum üzerine Yemen�e önce Özdemiroğlu Osman Paşa ve ordudan
Koca Sinân Paşayı serdâr olarak gönderen Selim Han, Yemen�in yeniden devlete
bağlılığını sağladı.


Yemen meselesi çıktığı yıllarda,
Büyük Okyanus ile Hind Okyanusu arasında bulunan Sumatra adası, Malaka
Yarımadası ve bir takım küçük adalara hâkim olan Müslüman Açe Sultanlığından
bir elçi gelmişti. Uzun yıllardan beri Hind Denizinde faaliyette bulunan
Portekizliler çok zengin tabiî kaynaklara sâhip olan bu adalara göz dikmişler
ve Açe Müslüman Sultanlığının istiklâlini tehdit etmeye başlamışlardı. Açe
Sultanı Alâeddîn Şâh, devrin cihân devleti ve bütün Müslümanların hâmisi
durumunda olan Osmanlı Devletinden top, topçu, silâh ve askerî mütehassıslar
ve bilhassa istihkâm mühendisleri istiyordu. Fakat bu sırada Yemen İsyânı
çıktığından yardım geciktirilmişti. Selim Han, 1569�da bu uzak sefer için
Kızıldeniz Kaptanı Kurdoğlu Hayreddîn Hızır Reis�i memur etti. Bu değerli
amirâl, Zeydîlerin eline geçenAden�i kurtardıktan sonra, 22 gemilik bir
filoyla hareket etti. Berâberinde muhtelif usta, birçok top, asker, silâh,
mühimmat ve yüzlerce gönüllü levend ve topçuyu Açe Sultânına teslim etti.
Gelen Türkler buraya yerleştiler. Bunların kurduğu donanma ile Açeliler mühim
fütuhatta bulundular. Açeliler, Türk toplarını ve bayraklarını zamânımıza
kadar kutsal bir hâtıra olarak sakladılar. Bu sûretle Osmanlı Devletinin
tesir alanıUzakdoğu�ya, Güneydoğu Asya ve Endonezya�ya dayandı.


1569�da Rusya�nın Hazar
kıyılarındaki ilerlemelerinin önünü almak, Astırhan�ı kurtarmak ayrıca İran
üzerine yapılacak seferlerde Hazar Denizi vâsıtasıyla askere kısa zamanda
zahîre ve harp malzemesi yetiştirebilmeyi sağlamak gâyesiyle Volga Nehri ile
Don Nehirlerinin birbirlerine çok yaklaştıkları bir noktada kanal açma
teşebbüsüne girişildi. Ancak kış mevsiminin gelmesi üzerine çalışmalar
tamamlanamadı. Ertesi yıl da İran ile Rusya�nın Kırım Hânını kandırmaları
yüzünden, tekrar işbaşı yapılamadığından bu büyük teşebbüs
gerçekleştirilemedi.


1569 Haziran ayında İskenderiye
yakınlarında Nil teknelerinin yolunu kesen Venedik korsanlarının Müslümanları
esir alıp Kıbrıs�ta satmaları olayına çok hiddetlenen Selim Han, derhâl
Venedik�e bir elçi göndererek Kıbrıs�ın Osmanlı Devletine terkini istedi. Bu
isteğin Venedik tarafından reddi üzerine sefer hazırlıklarına başlandı.


Aslında Kıbrıs�ın Osmanlı
Devletince fethini mecbûrî kılan birçok sebep vardı. Osmanlı Devletini,
hâkimiyeti altındaki Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkelerine ulaştıran kara
yollarının, uzun, yorucu ve yetersiz olmasına karşılık, Kıbrıs üzerinden bu
ülkelere her türlü lojistik destekler daha çabuk, rahat ve ekonomik olarak
ulaştırılabilirdi. Ancak Kıbrıs�ın, büyük deniz gücüne sâhip Venedik
Cumhûriyetinin elinde bulunması bu imkânı ortadan kaldırmaktaydı. Ayrıca
Kıbrıs veya yakınlarından geçen Osmanlı ticâret ve hacıları taşıyan yolcu
gemileri, Akdeniz�de Hıristiyan korsanları tarafından vurularak soyuluyor,
Venedik de bu korsanları himâye ediyordu.


İkinci Selim Han, hazırlıkları
bitirdikten sonra, Kıbrıs serdârlığına Lala Mustafa Paşayı tâyin etti ve 15
Mayıs 1570�te donanma İstanbul�dan ayrıldı. Lala Mustafa Paşa, bütün Avrupa
devletlerinin Venedik�e yardım etmelerine rağmen, şiddetli çarpışmalar
sonunda 8 Eylül 1570�te Lefkoşe�yi 1 Ağustos 1571�de de Magosa�yı alarak
Kıbrıs�ın fethini tamamladı.


Osmanlı askerinin Kıbrıs�a
çıkması sırasında Venedik bütün Avrupa devletlerinden yardım istedi. Bunun
üzerine Papa V. Piyer�in yoğun faaliyetleri netîcesinde İspanya Kralı II.
Filip ve Malta Şövalyeleriyle Venedik arasında bir ittifak kuruldu. Bu
ittifaka, Toskana, Ceneviz, Savoia ve Ferrara gibi küçük Hıristiyan
devletçikleri de katıldı. İspanyol KralıFilip�in kardeşi Don Juan�ın
komutasındaki 206 gemiden meydana gelen Haçlı donanması, 6 Ekim 1571�de
İnebahtı önlerinde görüldü. Osmanlı harp meclisinde Kılıç Ali Paşanın
şiddetli muhâlefetine rağmen, Kapdân-ı deryâ Müezzinzâde Ali Paşa, donanmada
cenkçi ve kürekçi noksanlığını göz önünde bulundurmadan, düşmana saldırılması
yönünde karar aldı. 7 Ekim�de başlayan muhârebe sonunda, Osmanlı donanması
büyük bir yenilgiye uğradı. Sâdece sağ kanadı komuta eden Kılıç Ali Paşa,
Düşmanın sol kanadındaki Malta donanmasını yok edip kayıp vermeden bölgeden
çekildi.


Bu başarı Hıristiyanlara hiçbir
kâr getirmedi. Hıristiyanlar kazandıkları bu zaferin şerefine heykeller
dikmekle meşgûlken, bizzat Selim Hanın emriyle hummalı bir çalışma içine
giren Osmanlı tersâneleri, 1571-72 kışı içinde İnebahtı�da kaybettiğinden
daha büyük bir donanma vücûda getirdi. Müezzinzâde�nin eliyle kaptan-ı
deryâlığa getirilen Kılıç Ali Paşa, 13 Haziran 1572�de büyük bir donanmayla
İstanbul�dan ayrıldı. İnebahtı�da gâlip gelmelerine rağmen, donanmaları çok
yıpranmış ve bir hayli de asker kaybetmiş olan müttefikler, kendilerini
toparlayıp galibiyetin meyvelerini toplamak niyetindeyken bu müthiş Osmanlı
donanmasının Akdeniz�de görünmesi, büyük bir şaşkınlıkla karşılandı. Müttefik
donanması, Osmanlı donanmasının karşısına çıkmaya cesâret edemedi. İttifaktan
ayrılan Venedik, Fransa aracılığıyla barış istedi. 7 Mart 1573�te imzâladığı
antlaşma ile Kıbrıs�ın Osmanlı Devletine âit olduğunu kabul etti. Kânûnî
devrinden beri vermekte olduğu yıllık 500 duka haraç, 1500 dukaya çıkarıldı.
Ayrıca Kıbrıs Seferinin tazminâtı olarak üç senede ödenmek üzere üç yüz bin
duka altını vermeyi taahhüt etti.


Kıbrıs�ın fethinden sonra Kırım
Hanına bir miktar asker ve top gönderen Selim Han, 1569�da Astırahan Seferi
başarısızlığını telâfi etmek ve daha fazla genişlememeleri için gözdağı
vermek üzere Rusya içlerine bir sefer düzenlenmesini emretti. Nitekim 1571
baharında harekete geçen Devlet Giray Han, 120.000 kişilik süvârîden meydana
gelen ordusu ileRusya üzerine yürüdü. Çok sür�atli hareket eden Devlet Giray,
yaptığı muhârebelerde Rus ordularını on binlerce zâyiât verdirerek dağıttı ve
Moskova�ya girdi. 150.000 esirle Kırım�a dönen Devlet Giray Han, bu zaferi
üzerine Taht-alan lakabıyla anıldı. Ertesi yıl tekrar sefere çıkan Devlet
Giray Han, Oka Nehrine kadar uzandı. Bu başarıları üzerine İkinci Selim Han,
murassâ kılıcı, hil�at ve nâme-i hümâyûn göndererek Devlet Giray�ı tebrik
etti. Çar, Osmanlı Devletine bağlı Kırım Hanlığıyla, yılda 60.000 altın vergi
vermeyi kabûl ederek barış yaptı.


1574 yılında Boğdan Voyvodası
Loan celCumplit isyân ederek, Lehistan�ın da yardımıyla Tuna�nın batı
kıyısındaki İbrâil, Dinyester�in güney kıyısındaki Bender ve Dinyester
boyundaki Akkerman gibi mühim kaleleri ele geçirdi. Üzerine gönderilen ve
küçük Türk birlikleriyle desteklenmiş olan Eflak Voyvodasını yendi. Bunun
üzerine Selim Han, Üçüncü Vezir Ahmed Paşa ve Kırım Hanı Âdil Giray�ı isyânı
bastırmakla görevlendirdi. Kısa zamanda bölgeye giden Ahmed Paşa ve Âdil
Giray Han, Tuna�nın güneyinde üç gün süren kanlı muhârebeler sonunda, âsîleri
ve onlara yardım eden Lehistan kuvvetlerini imhâ ettiler (9 Haziran 1574).
Âsi Voyvoda da yakalanarak cezâlandırıldı ve yerine Petru Şiopul tâyin
edildi.

https://tr-ask.yetkin-forum.com

Sayfa başına dön  Mesaj [1 sayfadaki 1 sayfası]

Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz