TR-AŞK
MERHABA

Foruma Hoş Geldiniz
Sitemizden Daya İyi Faydalanmak İçin
Lütfen Üye Olunuz



Kutucugu Kapatmak için Lütfen
Do Not Display Again,i tıklayınız



Join the forum, it's quick and easy

TR-AŞK
MERHABA

Foruma Hoş Geldiniz
Sitemizden Daya İyi Faydalanmak İçin
Lütfen Üye Olunuz



Kutucugu Kapatmak için Lütfen
Do Not Display Again,i tıklayınız

TR-AŞK
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

tr-ask.yetkin-forum.com devetlimizsiniz

YETKİLİ ALIMLARIMIZ VARDIR MOD VE ÜSTÜ YETKİ VERİLECEKTİR PAYLAŞIMIN DORUĞU UNUTULMAZ AŞKLARIN YAŞANDIĞI TEK FORUMDA YETKİ ALMAK İSTİYORSAN ŞARTLAR ÇOK KOLAY Mod Olmak İçin Tıklayınız

Bağlı değilsiniz. Bağlanın ya da kayıt olun

YENI BIR HAÇLI ITTIFAKI VE NIGBOLU SAVASI

Aşağa gitmek  Mesaj [1 sayfadaki 1 sayfası]

1YENI BIR HAÇLI ITTIFAKI VE NIGBOLU SAVASI Empty YENI BIR HAÇLI ITTIFAKI VE NIGBOLU SAVASI C.tesi Haz. 27, 2009 8:55 pm

Asİ_TahtacI

Asİ_TahtacI
Gelişmiş Üye
Gelişmiş Üye

YENI BIR HAÇLI ITTIFAKI VE NIGBOLU SAVASI

Osmanli sinirlarinin Macaristan'a kadar dayanmasi, Macar
Krali Sigismond'u korkutmaktaydi. Zira Sigismond, ufuktan azametle yuvarlanip gelmekte
olan Osmanli dalgasinin, er geç kendi ülkesini de basacagini görmekteydi. Tek basina
altindan kalkamayacagini bildigi bir tehlikeye karsi gece rüyalarini, gündüz
hülyalarini tutan ümid, her seye ragmen yine de bir Haçli ordusunun yardiminda
görüyordu. Fakat imdadina çagirabilecegi devletlerden Venedik, bu Katolik dindasina
müzaheret eder görünmekle beraber, Sigismond'un zaferinin Balkanlarda bir Macar
hegemonyasina yol açacagindan da endiseleniyordu. Cenevizliler ise siyasî ve iktisadî
hayatlarinin saglikli bir sekildeki devamini Osmanlilarin teveccühünü kazanmakta
gördüklerini gizlemiyorlardi.


Sigismond, Osmanli tehlikesini bertaraf etmek ve hatta
Kudüs'e kadar gidebilmek için Avrupa'nin muhtelif memleketlerine elçiler göndererek
yeni bir Haçli ittifakinin kurulmasini istiyordu. Bu ittifakin kurulmasi için Papalik
makami da, yogun bir faaliyete giriserek kiliselerde Müslüman Türkler aleyhinde vaazlar
verdirmeye basladi. Bu tesebbüsler, hedef Türkler oldugu için kisa bir süre içinde
olumlu bir sonuç verdi. Böylece Sigismond ile isbirligi yapan Avrupa, heyecan ve ümid
içinde idi. Yalniz Fransizlar degil, Ingiltere, Iskoçya, Lehistan, Avusturya, Italya,
Isviçre ve Güneydogu Avrupa ülkelerinden gelen kuvvetler, Bulgaristan'da Sigismond 'un
komutasi altinda toplanmaya basladi. Avrupa'nin her kösesinden süzülüp gelen cengaver,
cesur ve tecrübeli sövalyeler, Osmanli ordusunu aramaya basladi.


Birlesik Avrupa kuvvetlerinden meydana gelen bu
birlikler, Sigismond'un kendilerine bildirdigi gibi, karsi tarafta bir tecavüz hareketi
göremeyince, arastirmaya basladilar. Onlar, bu salib (haç) düsmanini bulup tepelemek
istiyorlardi. Onlara göre bunu yapmak bir zaruret idi. Zira bu bir haç seferi idi. Ona
tapmayani ezmek yolunda gecikmek olmazdi. Üstelik Eflak Voyvodasi Mirçe ile Bizans
Imparatoru da Osmanlilar ile olan ittifaklarini bozmus, gizli gizli hazirliklarini
tamamlamislardi.


Papanin destegi ile tertiplenen bu Haçli seferine
batili bütün sövalye ve asilzâdelerin katildiklari görülmektedir. Osmanlilara karsi
büyük bir kin ve nefret hissi ile dolu olan Haçlilar, Avrupa'yi bunlardan (Müslüman
Osmanlilar'dan) temizlemek istiyorlardi. Bunun temini için de her sey yapilabilirdi.
Büyük bir birligin toplanmasi gerekiyordu ki bu da gerçeklesmisti. Nitekim, maiyetinde
1000 Fransiz sövalyesi ile 7000 civarinda yardimci ve ücretli asker bulunan Burgonya
dukasi Jean de Nevers basta olmak üzere birçok asilzâdenin maiyetindeki Alman, Ingiliz,
Italyan, Ispanyol ve Polonyali sövalyeler oldugu gibi, 1394 seferinin intikamini almak
isteyen Eflâk Voyvodasi Mirçe ve bir kisim Erdel kuvvetlerinin istiraki ile mevcudu
100.000'i (Sükrüllah, Behçetu't-Tevârih 130.000 kisi) bulan ve Türkleri Avrupa'dan
sürmek gayesini güden bu Haçli ordusu, Tuna boyunca ilerleyerek Vidin ve Rahova'yi
aldiktan sonra 12 Eylül 1396'da Nigbolu önüne gelmisti. Venedik ve Rodos gemilerinden
mütesekkil bir donanmanin da yardimi ile kaleyi muhasaraya basladilar.


Osmanli tarihi bakimindan önemli olan bu zaferi,
kaynaklarin müsterek dili ile kisa ve ana hatlari ile buraya almak istiyoruz. Nigbolu
kalesini kusatma altina alan Haçli ordusuna karsi kale muhafizi Dogan Bey, siddetli bir
müdafaada bulunur. 15 gün devam eden bu kusatma esnasinda Istanbul önlerinde bulunan
Sultan Bâyezid, Haçlilarin hareketini duyar duymaz, muhasara manciniklarini yakip,
Sucaeddin Evrenos Bey'i ileri göndermisti. Kendisi de Islâm âlemine müracaat edip
durumu bildirdikten sonra yaninda bulunan 10.000 askerle yola çikar. Anadolu ve Rumeli
kuvvetlerinin Kara Timurtas ile sehzadelerin komutasinda sür'atle toplanip Edirne'de
kendisine ulasmalari üzerine 60.000 kisiden meydana gelen Osmanli ordusunun basina geçen
Sultan Bâyezid, sür'atle Sipka geçidini asmis ve Timova'da Stephan Lazaroviç ile
birlestikten sonra Osma vadisinde Nigbolu ovasina hakim bir tepede ordugâhini kurar.
Kaynaklarin verdigi bilgilere göre kalenin erzak ve mühimmat durumunu bizzat tesbit eden
Bâyezid, 25 Eylül 1396 pazartesi günü (Osmanli kaynaklarinda Cuma) Nigbolu önünde
meydana gelen savasta mahirâne bir manevra ile iki kisma ayirdigi ordusunun yaya askerini
yani yeniçerileri merkeze koyup onlarin etrafinda kapikulu süvarilerini tesbit ile sag
ve sol kollara timarli sipahileri koymustu. Arkada da ihtiyat kuvvetleri bulunuyordu.
Osmanli ordusunun harb nizami hilâl veya agzi açik kerpeten seklinde idi.


Iki ordu, Nigbolu kalesi yakininda karsilastilar.
Galibiyet serefini kazanmak isteyen Fransiz süvarileri, baslangiçta Bâyezid'in merkezde
yeniçerilerin önündeki ilk kademede bulunan ve Azep denilen hafif yaya kuvvetleri
üzerine yüklenip onlari maglub ve imhaya basladilar. Fransizlar, teslim olanlari bile
öldürdüler. Bundan sonra da Azeplerin gerisindeki Yeniçeri kuvvetleri üzerine
yüklendiler. Fakat Yeniçerilerin ok yagmuruna tutularak epey telefat verdiler. Ayni
zamanda da sol kanatta Anadolu askerine komuta eden Sehzade Mustafa kuvvetlerinin yandan
taarruzuna ugradilar. Fakat, bunlari da bertaraf ederek ilerlediler. Plân geregince
Osmanli merkez kuvveti bir miktar geri alindi. Bu çekilmeden cesaret alan Fransizlar,
daha da ileri giderek kiskacin içine girdiler. Onlar, Osmanli plânini bilen Sigismond
tarafindan ileri gitmemeleri ve kiskacin içine girmeyip beklemeleri hakkinda verilen emri
dinlemediler. Bu defa plân geregi Osmanlilarin üçüncü hatti da ikiye ayrildi.
Böylece Fransizlar tepeyi isgal etmis ve muharebenin Türklerin maglubiyeti ile
neticelendigini zannettikleri sirada bizzat pusudan çikan Bâyezid'in komutasindaki
kuvvetlerle karsilasinca sasirdilar. Fakat fazla zayiat vermemek için daha önce atlardan
inmis ve yaya olarak harb eden Fransizlar, geri dönüp atlarina binmek istedilerse de
kaçacaklari kapinin kapanmis oldugunu görerek sasirdilar. Bunlari kurtarmak için
Sigismond'un gönderdigi kuvvetler ilerleyemeyerek geri çekilmek zorunda kaldilar. Tuzaga
düsmüs olan kuvvetler kismen imha ve kismen esir edildiler.


Osmanli ordusunun merkezine hücum eden Fransiz
kuvvetleri ile olan muharebe, üç saat kadar sürmüstür. Eflâk Voyvodasi Mirçe,
muharebenin gidis seklini görünce neticeyi kestirerek hemen memleketine dönmüstü.
Muharebenin en tehlikeli olan ilk safhasi bittikten sonra Türk kuvvetleri, derhal ve
siddetle Sigismond'un kuvvetlerine hücum etmislerdi. Ihtiyat kuvvetlerini bile muharebeye
sokmus olan Macar Krali, hiçbir basari elde edemedi. Sonunda kesin sonucun alinma
zamaninin geldigini gören Yildirim Bâyezid, kendi ihtiyat kuvvetlerini taarruza
geçirmek suretiyle Haçlilari müthis bir panige ugratti. Sigismond, maiyetindeki bazi
adamlarin yardimi ile Tuna nehrine gelip kendini bir balikçi kayigina zor atti. Nehirdeki
Venedik amirali Mocenigo'nun kadirgalarindan birine yanasarak Karadeniz yolu ile
Istanbul'a gelebildi. Oradan da Marmara ve Çanakkale Bogazindan geçip Modon limanina
ugradiktan sonra Dalmaçya'ya çikarak memleketine gidebildi.


Nigbolu muharebesinde Haçli ordusuyla gelen prens ve
asilzâdelerden bir kismi öldürülmüs bir kismi da esir alinmisti. Muharebe sonunda
savas meydanini gezen Yildirim Bâyezid, kendi hudud muhafizlarinin ve teslim olmalarina
ragmen bir kisim esirlerin insafsizca öldürüldüklerini görünce fevkalâde müteessir
olup gözlerinden yaslar akmisti. Kendi esirlerine yapilan bu muameleyi gören Bâyezid,
buna karsilik olmak üzere düsmandan ele geçirilen esirlerin bir kismini öldürttü.
Harbe istirak etmeden kaçmis olan Eflâk kuvvetleri ile Hirvat askerlerinden baska, diger
bütün düsman kuvveti ya imha edilmis veya kaçarken nehirde bogulmustu.


Nigbolu'da esir düsenlerden bir kismi önce Edirne'ye
oradan da Gelibolu'ya götürülüp Haçli donanmasi ile bogazdan geçmekte olan Sigismond
ve maiyetindekilere teshir edildikten sonra Bursa ve Mihaliç'e nakledilmislerdi.
Bunlardan bir kismi da Memlûk sultani el-Meliku'z-Zahir Ebu Said


Berkuk'a gönderilmisti. Nigbolu'da esir düsen
asilzâdeler, sonradan Macaristan, Fransa ve Kibris krallarinin tesebbüsü ve Midilli
prensinin kefaleti ile 200.000 altin florin fidye karsiligi serbest birakilmislardir.


Nigbolu'da elde edilen parlak zaferden sonra daha önce
düsmanin eline geçmis olan kaleler geri alindigi gibi Osmanli himayesinde bulunan Vidin
Bulgar kralligina da son verilmisti. Bundan sonra Macaristan'a büyük bir akin yapilarak
külliyetli miktarda esir alinmisti. Bu savastan sonra Garp dünyasi bir anda en seçkin
asilzâdelerini kayb etmis, süngüden kurtulan veya Tuna'da bogulmayan kiliç artiklari
ise bassiz, idaresiz ve perisan kafileler halinde geldikleri yerlere dogru daglara
düsmüslerdi.


Öte yandan Nigbolu muzafferiyetinden elde edilen
ganimet ve fidyelerden alinan hisseler ile Anadolu ve Rumeli'de birçok hayrat yaptiran
Bâyezid'in Nigbolu'da ismine izafe edilen camii de bu sirada yaptirmis olmasi
muhtemeldir.


Savasi müteakip, akinci ve sekbanlar yerlestirilmek
suretiyle uç beylerinin faaliyet merkezi haline getirilen Nigbolu, serhad livasi olarak
Osmanli idaresinde mühim bir rol oynamistir. Genellikle Tuna geçitlerine hakim bir
noktada, Eflâk'i tehdid eden bir üs özelligini tasiyan Nigbolu, Osmanli
hükümdarlarinin zaman zaman Eflâk ve Macaristan seferlerine çiktiklari bir yer olarak
Eflâk ve Macar krallarinin taarruzlarina hedef olmustu.

https://tr-ask.yetkin-forum.com

Sayfa başına dön  Mesaj [1 sayfadaki 1 sayfası]

Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz