TR-AŞK
MERHABA

Foruma Hoş Geldiniz
Sitemizden Daya İyi Faydalanmak İçin
Lütfen Üye Olunuz



Kutucugu Kapatmak için Lütfen
Do Not Display Again,i tıklayınız



Join the forum, it's quick and easy

TR-AŞK
MERHABA

Foruma Hoş Geldiniz
Sitemizden Daya İyi Faydalanmak İçin
Lütfen Üye Olunuz



Kutucugu Kapatmak için Lütfen
Do Not Display Again,i tıklayınız

TR-AŞK
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

tr-ask.yetkin-forum.com devetlimizsiniz

YETKİLİ ALIMLARIMIZ VARDIR MOD VE ÜSTÜ YETKİ VERİLECEKTİR PAYLAŞIMIN DORUĞU UNUTULMAZ AŞKLARIN YAŞANDIĞI TEK FORUMDA YETKİ ALMAK İSTİYORSAN ŞARTLAR ÇOK KOLAY Mod Olmak İçin Tıklayınız

Bağlı değilsiniz. Bağlanın ya da kayıt olun

SARK MESELESi VE KIRIM SAVASI

Aşağa gitmek  Mesaj [1 sayfadaki 1 sayfası]

1SARK MESELESi VE KIRIM SAVASI Empty SARK MESELESi VE KIRIM SAVASI Ptsi Haz. 29, 2009 12:12 am

Asİ_TahtacI

Asİ_TahtacI
Gelişmiş Üye
Gelişmiş Üye

SARK MESELESi VE KIRIM SAVASI

Tanzimat döneminde nispeten saglanan baris ortami, Rusya'nin müdahalesiyle
tekrar bozulmaya basladi. Balkanlarda panislavist bir politika izleyen Rusya, ayni zamanda
"Kutsal yerler sorunu"nu ortaya atarak, dogrudan dogruya Osmanli Devletinin
varligini hedef almaktaydi. Avrupalilar tarafindan "Sark Meselesi", önceleri
Osmanli Devleti'nin toprak bütünlügünün saglanmasi seklinde düsünülürken, daha
sonra bu topraklarin paylasimi sorunu hâline dönüstürüldü. Çünkü Osmanli Devleti
artik bir "hasta adam" idi. Ancak R.Mantran'in da ifade ettigi gibi, hasta,
kendisini iyilestirmeyi amaçlamayan doktorlarin insafina kalmisti. Onlar, Avrupa'nin
hasta adaminin mirasini paylasma telâsindaydi.


Küçük Kaynarca antlasmasi'ndan sonra Osmanli topraklarindaki Ortodokslar'in
haklarini koruma rolünü üstlenen Rusya, Kudüs merkezli "kutsal yerler"in
korunmasi ve idaresi hususunu da gündeme getirdi. Fransizlarla imzalanan
kapitülâsyonlarda, Lâtin din adamlarina Kudüs Kilisesi üzerinde bazi haklar
taninmisti.


1808'den itibaren Rusya'nin baskilari neticesinde onlarin yerini Ortodoks papazlar
almaya basladi. Fransa'nin ve Rusya'nin 1850-51'de Bab-i Ali'ye bu durum hakkinda
yaptiklari müracaatlar, kurulan komisyonlarda degerlendirildi ve bazi kararlar alindiysa
da hiçbirini memnun edemedi. Bunun üzerine Çar I.Nikola, Ingiltere'ye Osmanli
Devleti'ni aralarinda paylasmayi teklif etti ve Ingilizlerin sessizligini korumasi
üzerine de askerlerini Baserebya ve Lehistan'a çikartti. Rus elçisi Mençikof'un asiri
tavizler içeren teklifini reddeden I.Abdülmecit, Ingilizlere yakin olan Mustafa Resit
Pasa'yi sadrazamliga getirdi. Ruslar 26 Haziran 1853'te, Prut'u geçerek, Eflâk ve
Bogdan'i istilâ ettiler. Osmanli Devleti, Fransa ve Ingiltere ile ittifak anlasmasi
imzaladi. Bu ittifaka Avusturya ve Italyan birligini kurmaya çalisan Piyemento hükûmeti
de katildi. Ittifak donanmasi Çanakkale'de mevzilenmisti. Durumdan endiselenen Rusya,
askerlerini geri çekmeye basladi. Müttefikler, Rusya'nin Karadeniz'deki gücünü
ortadan kaldirmak için, Kirim'a yöneldiler. Ruslarin en büyük üssü olan Sivastopol,
bir yil süren bir kusatmanin ardindan ele geçirildi (1855). Bu sirada tahta oturan
II.Alexandre, baris yapmayi kabul etti. Müttefiklerin yani sira Prusya'nin da katildigi
Paris Antlasmasi ile (30 Mart 1856), taraflar isgal ettikleri bölgelerden çekilecek,
Osmanlilarin toprak bütünlügü ve Bogazlarin statüsü, Avrupa'nin
"kefilligi" altinda korunacakti. Osmanlilarin Avrupa Konseyi'ne dahil edilmesi
karsiliginda ise, sultan yeni bir islahat fermani irat edecekti. Bu madde ve Karadeniz'in
tarafsizliginin kabulü, savasin galibi durumundaki Osmanlilardin aleyhine idi. Nitekim,
Eflâk ve Bogdan'in birlesmesi ve Sirbistan'a yönelik yeni haklar da Paris Antlasmasiyla
tescil edilmisti. c-Islahat Fermani :


Henüz Kirim Savasi sürerken, Viyana'da bir araya gelen Ingiltere, Fransa ve
Avusturya, Hristiyanlarla Müslümanlar arasindaki farkliliklarin her alanda ortadan
kaldirilmasini öngören bir fermani sultanin yayimlamasini, baris için ön sart
kosmuslardi. Paris Antlasmasi müzakere edilirken, müttefiklerin bu istekleri
I.Abdülmecit tarafindan yerine getirildi ve Islahat Fermani ilân edildi (18 Subat 1856).
Tanzimat'la kabul edilen hususlarin esas alindigi bu fermanla, Müslümanlarla
Hristiyanlar arasinda esitlik saglandigi Avrupa'ya garanti edilmis oluyordu. Ayrica iç
hukuk alaninda ve ticaret hukukunda da yenilikler getiriliyor, Ceza ve medenî hukukun bir
bölümü, dinî esaslardan arindiriliyordu. Aslinda Tanzimat süreciyle baslayan bu
degisiklikler, idari yapilanmada da kendisini hissettirmistir. 1868'de Sura-yi Devlet ve
Divan-i Ahkam-i Adliye kurularak buralarda hem Hristiyanlar hem de Müslümanlar
görevlendirilmistir. Islahat Fermani ile getirilen düzenlemelerin uygulanmasi daha çok
I.Abdülaziz'in tahta çikmasi (1861-1876) ile gerçeklesebilmistir.


Paris Antlasmasina imza koyan devletler, anlasma maddesinde de yer aldigi için
Islahat Fermani'ni, Osmanli Devleti'ne müdahale etmede bir koz olarak kullanmislardir.
Nitekim Fransa, Dürzilerin Katolik Marunilere saldirmasini bahane ederek Lübnan'a asker
çikarmis ve 1871'e kadar orada kalmistir. Karadag'da çikan bir anlasmazlik yine büyük
devletlerin araciligi ile halledilmistir (1862). Güçlü devletler tarafindan tesvik ve
tahrik edilen Balkanlardaki Hristiyan topluluklari, çikardiklari isyanlar bastirilsa
dahi, Osmanli Devleti'nden yeni haklar elde etmeyi basaracaklardir. Örnegin Sirplar ve
Bulgarlar yeni haklar elde etmis, Eflâk ve Bogdan'in Romanya adi altinda birlesmeleri
kabul edilmistir. Muhtariyet haklari genisletilen Misir'da, Ingiliz-Fransiz nüfuz
mücadelesi kizismis, III. Napolyon'un tesebbüsü üzerine, Abdülaziz istemedigi hâlde
Süveys Kanali projesini kabul etmek zorunda kalmis ve kanal 1869'da büyük bir törenle
açilmistir.

https://tr-ask.yetkin-forum.com

Sayfa başına dön  Mesaj [1 sayfadaki 1 sayfası]

Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz