TR-AŞK
MERHABA

Foruma Hoş Geldiniz
Sitemizden Daya İyi Faydalanmak İçin
Lütfen Üye Olunuz



Kutucugu Kapatmak için Lütfen
Do Not Display Again,i tıklayınız



Join the forum, it's quick and easy

TR-AŞK
MERHABA

Foruma Hoş Geldiniz
Sitemizden Daya İyi Faydalanmak İçin
Lütfen Üye Olunuz



Kutucugu Kapatmak için Lütfen
Do Not Display Again,i tıklayınız

TR-AŞK
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

tr-ask.yetkin-forum.com devetlimizsiniz

YETKİLİ ALIMLARIMIZ VARDIR MOD VE ÜSTÜ YETKİ VERİLECEKTİR PAYLAŞIMIN DORUĞU UNUTULMAZ AŞKLARIN YAŞANDIĞI TEK FORUMDA YETKİ ALMAK İSTİYORSAN ŞARTLAR ÇOK KOLAY Mod Olmak İçin Tıklayınız

Bağlı değilsiniz. Bağlanın ya da kayıt olun

SÜNNET DÜGÜNÜ ve BURSA'DAKI HAYIR ESERLERI

Aşağa gitmek  Mesaj [1 sayfadaki 1 sayfası]

1SÜNNET DÜGÜNÜ ve BURSA'DAKI HAYIR ESERLERI Empty SÜNNET DÜGÜNÜ ve BURSA'DAKI HAYIR ESERLERI C.tesi Haz. 27, 2009 8:38 pm

Asİ_TahtacI

Asİ_TahtacI
Gelişmiş Üye
Gelişmiş Üye

SÜNNET DÜGÜNÜ ve
BURSA'DAKI HAYIR ESERLERI


Sultan Murad, Avrupa'da fetihlere devam etmek
üzere Bursa'dan hareket etmeden önce üç sehzadesi Bâyezid, Yakub ve Savci'nin sünnet
dügünlerini yapti. Gerek bu dügün gerekse Bursa'da yapilan eserler hakkinda Hoca
Saadeddin, su bilgileri vermektedir:


"îhsan ve lütfu bol olan padisah,
sapiklik yapilarini tek tek yikarak ülkeler feth ederken bütün puthaneleri viran
eylemisti. Ama bundan sonra hayir yapilarini onarmak ve faydali binalari arttirmak
gayesiyle bütün gayretlerini sarf etmisti. Iyilik yapmak, adaletle hüküm sürmek,
halki koruyacak tedbirleri almaya devam etmek ve Hz. Peygamberin sünnetini yüceltmek
için elinden geleni yapiyordu.


Tahtkent Bursa'da nüfus o kadar çogalmisti
ki, cami ve mescidleri artirmak, imâret ve ibadethaneleri yeniden ele almak gerekiyordu.
Çevre ülkelerde, güzel yaradilisli padisahin adaleti, ihsani ve basarili olanlari
yükselttigi duyulmus oldugundan faziletli insanlar padisahin, otagini ziyarete
heveslenmislerdi. Taninmis bilginlerin artisi ve kerem sahibi kisilerin çogalmasi her
gün biraz daha kendini hissettirdiginden, gelip gidenleri agirlamak bu makamin sahibine
aid olmakla ve geçmis hükümdarlarin tutumlari da dikkate alinarak âlimler ve fazilet
sahibi kimseler için konaklayacaklari binalari yaptirmak da ona düsmüstü. Ilmin
yayilmasi yolunda medrese ve egitim müesseseleri insa ettirilmesini öngördükleri
kadar, temiz inançlari ve saf duygulan ile her zaman âbid, zâhid ve sâlih kisilerden,
mesayih ve irsad sahiplerinden (mürsid) dilekleri oldugundan bu gibilere, yurtlarindan
ayri düsenlere (garib), fakir ve zavallilara oturacaklari yerlerin yapilmasini da
buyurmustu.


Anlatildigina göre bu mutlu günlerde
Istanbul tekfuru, Yalova sahillerini yagmalamak ve Islâm topraklarina zarar vermek için
bir kaç gemi ile asker göndermeye cesaret etmisti. Ama Allah'in yardimi, Islâm
askerlerine siper olmus, böylece bu saskin gürûh (kalabalik) çevrilip yok edilmisti.
Bu savasta ele geçirilenler arasinda bazi sanatkârlar da bulunuyordu. Öbür
ganimetlerle birlikte bunlar da baglanarak padisahin otagina gönderilmislerdi. Bunlar
içinde bir de becerikli ve hüner sahibi bir mimarin bulundugu anlasilinca hükümdar onu
azad ederek yaptirilan hayir binalarina mimar ve usta basi tayin etmisti. Hükümdar,
sarayin karsisina derhal bir cami yapilmasini emr etti. 767 (M. 1365) yilinda bu hayirli
ise baslandi. Sehrin arka yakasinda hâlâ Kaplica adi ile bilinen temizlik ve güzelligi
ile övülen bir hamam yaptirdi. Bunun yani basinda da bir imâret ve misafirhane ile
mescid, mescidin üst katinda medrese ve ögrenci hücreleri insa ettirdi. Gerçekte bu
iki cami de deger ve yapi bakimindan yerlerini bulmuslardir. Sofa ve eyvanlarinin
genisligi, sütun ve kemerlerinin yapisi, iman ve inanan açik belgeleri olarak
gözükür. Tamamlandiklari günden zamanimiza kadar sabahin ilk isiklarinin dogusundan
uykuya çekilen ana kadar genis alanlarinda farz ve nafile namazlar eda olunur. Zikir ve
tesbihler edilir. Yine Bursa'da, Gökdere'nin su taksim yerinde bulunan mescid de bu Gazi
Hünkâr'in hayir eseridir. Ayrica Bilecik'te bir mescid, Yeni sehirde ise Postin pus
demekle söhret bulmus olan dervis için de bir hankah yaptirmistir. Bunlara benzer daha
nice yapilari vardir.


Padisahlik burcunun yildizlan, devlet
gögünün pariltilari olan sehzadeleri ki her biri birer çinar gibiydiler. Yani bunlarin
Bayezid Han, Yakub çelebi ve Savci Bey'in Hz. Peygamber'in sünneti geregince sünnet
edilmeleri, ülkeler sahibi sultanin arzusu olmakla saltanat otaginda el baglamis kisiler,
dügün hazirliklarini yapmak ve gereken tertibati almakla görevlendirildi.


Sözü edilen yilin ilk baharinda,
çiçeklerin açtigi demde sevinç ve nes'e içinde öyle güzel dügün ve dernek edildi
ki, bu gök kubbe, altin bir sahan gibi parlayan günes ve gümüs tabagi andiran ay'la
donatildigindan beri, mislini görmemis. Isabetli tedbirler alan kisiler de benzerine
rastlamamisti. Dernek kurulup davet edilenler yerlerini alinca sehzadelerin sünnet
edilmeleri buyrulmustu. Ondan sonra seyhlere, bilginlere kiymetli hil'atler ve hediyeler
verildi. Fakir ve fukara da kurulan sofralarda doyuruldu. En sonunda davetliler, kiymetli
armaganlarini, sayisiz hediyelerini kerem sahibi sahin otagina sundular."

https://tr-ask.yetkin-forum.com

Sayfa başına dön  Mesaj [1 sayfadaki 1 sayfası]

Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz