TR-AŞK
MERHABA

Foruma Hoş Geldiniz
Sitemizden Daya İyi Faydalanmak İçin
Lütfen Üye Olunuz



Kutucugu Kapatmak için Lütfen
Do Not Display Again,i tıklayınız



Join the forum, it's quick and easy

TR-AŞK
MERHABA

Foruma Hoş Geldiniz
Sitemizden Daya İyi Faydalanmak İçin
Lütfen Üye Olunuz



Kutucugu Kapatmak için Lütfen
Do Not Display Again,i tıklayınız

TR-AŞK
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

tr-ask.yetkin-forum.com devetlimizsiniz

YETKİLİ ALIMLARIMIZ VARDIR MOD VE ÜSTÜ YETKİ VERİLECEKTİR PAYLAŞIMIN DORUĞU UNUTULMAZ AŞKLARIN YAŞANDIĞI TEK FORUMDA YETKİ ALMAK İSTİYORSAN ŞARTLAR ÇOK KOLAY Mod Olmak İçin Tıklayınız

Bağlı değilsiniz. Bağlanın ya da kayıt olun

Bayrak Nedir ?

Aşağa gitmek  Mesaj [1 sayfadaki 1 sayfası]

1Bayrak Nedir ? Empty Bayrak Nedir ? C.tesi Haz. 27, 2009 6:16 pm

TR-AŞK

TR-AŞK
Site Kurucu
Site Kurucu

Devletleri temsil eden renk ve sekli
özellestirilmis millî alamet. Arapça raye ve liva kelimelerinin
karsiligi olan bayrak ve sancak, umumiyetle dikdörtgen biçiminde ve
kumastan yapilir. Bayrak bir milletin varliginin ve bagimsizliginin
sembolü, tarihinin hatirasidir. Degeri; pamuk, atlas ve ipekten
yapilmasina bagli olmayip, temsil ettigi milletin kiymeti ile ölçülür.
Devletin hakimiyetini, bagimsizligini ve serefini temsil ettigi için
bayraga saygi gösterilir. Çok eski zamanlarda kurulan devletler ve
kavimler, bayrak veya bayraga benzeyen semboller kullandilar. Islam
tarihinde ise hicretin birinci yilindan itibaren bayrak kullanilmaya
baslandi. Peygamber efendimiz sallallahü aleyhi ve sellem hicretin
birinci senesinde Sam'dan dönmekte olan Kureys kervanina karsi
gönderdigi hazret-i Hamza komutasindaki otuz kisilik kuvvete bayrak
seklindeki sembolü ilk defa kendi elleriyle bir mizragin ucuna beyaz
bir bez baglayarak askerlerden Ebü Mersed'in eline verdi. Liva-ül-Beyda
ismiyle anilan bu bayrak, Hayber gazasina kadar kullanildi. Hayber'den
sonra Raye denilen siyah bir bayrak kullanildi. Dört halîfe devri,
Emevîler, Abbasîler, Endülüs Emevîleri zamanlarinda da çesitli renk ve
sekilde bayraklar kullanildi.

Türklerin ilk kullandiklari
bayragin rengi ve sekli hakkinda kesin bir malumat yoktur. Ancak Orta
Asya tarihi hakkindaki bilgilere dayanarak Islamiyet'ten önceki
Türklerde Tug adi verilen bayrak veya sembollerin kullanildigi bir
gerçektir. Siyahtan kirmiziya kadar; mavi, sari, yesit, beyaz gibi
çesitli renklerde semboller kullanmis olan eski Türkler, bir mizragin
ucuna bagladiklari, umumiyetle ipekten yapilmis bu alametlere batrak,
badruk, bayrak gibi isimler verdiler. Dokuzuncu asirdan Itibaren
kitleler halinde müslümanligi kabul eden Türkler de çesitli bayraklar
kullandilar. Bu bayraktaki en büyük özellik, Islamî motif ve unsurlarin
ön plana geçmesiyle birlikte, millî motif ve sembollere de yer
verilmesi idi. Ilk müslüman Türk devletlerinden olan Gaznelilerin
bayraklarinda, yesil zemin üzerinde beyaz hilal ve kus resimleri vardi.
Karahanlilarin bayraklarinda al renk üzerinde dokuz tug resmi
bulunuyordu. Diger müslüman Türk devletleri de çesitli renk ve sekilde
bayraklar kullandilar. Büyük Selçuklu Devleti'nin ilk yillarinda mavi
zemin üstüne beyaz çift kartal sembolü ve siyah çizgili gerilmis yay ve
ok resimleri varken, daha sonra siyah renkli bayrak kullandilar. Bu
bayrak Anadolu Selçuklulari tarafindan da benimsenmisti. Selçuklularda
hanedan rengi olarak kabul edilen al renkti bayraklar da vardi. Haçli
seferlerine kahramanca gögüs geren Selahaddîn-I Eyyübî'nin bayragi san
renkli olup, üzerinde hilal bulunuyordu. Bu sekil hem bu devletin
bayragi, hem de Avrupalilar tarafindan Islamiyetin sembolü olarak kabul
edilmistir.

Osmanlilar zamaninda da çesitli renk ve sekillerde
bayraklar kullanildi. Osmanlilarda bayrak; padisahi, dolayisiyle
devleti temsil ederdi. Zira padisah, devleti temsil etmekteydi Padisah
bayrak ve sancaklarim, Emîr-i Alem denilen pasa Ile bunun maiyyetindeki
saltanat sancaklanyla mehterhane takimim ihtiva eden bölükler tasirdi.
Ayrica her ocagin, her birligin hatta her ortanin (taburun) ayri
sancagi vardi. Sancaklar da çesitli renklerde kullanilmistir. Yesil ve
kirmizi renklerin hakim oldugu bayrak ve sancaklarda, Osmanogullarinin
hanedan rengi kirmizi daha dogrusu al idi. Al renk, dogrudan dogruya
Osmanogullarini Isaret ederdi. Sultanlar yani padisah kizlari bile
beyaz renkte degil al renkte gelinlik giyerlerdi. Padisahin yorgani,
çarsafi, yastigi al renkteydi. Al renk esasinda Selçuklularda da
hanedan rengi olarak kabul ediliyordu. Osmanogullari, Selçukogullarinin
mesru varisleri olarak bu rengi devralmislardir. Bu husus al renge
tamamen bir millî karakter vermistir ki, bugün de devam etmektedir.
Selçuklular da bu rengi selefleri olan Karahanlilardan almislardi.
Kirmiziyi süsleyen ayin mensei ise destanlar dönemine kadar dayanir.
Yildiz ise daha sonraki devirlerde konulmustur.

Osmanlilarin ilk
bayragi, Anadolu Selçuklu hükümdari Giyaseddîn Mes'üd tarafindan Osman
Bey'e gönderilen hediyeler arasindaki beyaz renkli bayrak idi. On
dördüncü asirdan itibaren çesitli renk ve sekilde bayraklar kullanildi.
Kamüs-ül-a'lam'da bildirildigine göre, Osmanli sancaginin rengini ve
(bugünkü ayyildizli Türk bayraginin) seklini tayin eden, sultan birinci
Murad ve Yildirim Bayezîd Handevirlerinde yasayan Tîmürtas Pasa'dir. Bu
asirda Osmanli donanmasinda ve azap Kit'alarinda kirmizi; yeniçeri
kit'alarinda beyaz bayraklar kullanildigi, Fatih Sultan Mehmed Han' in
muasiri olan tarihçi Türsün Bey'in ifadelerinden anlasilmaktadir. On
besinci asirda Osmanlilarin kirmizi bayraklar kullandiklari,
Asikpasazade'nin Alasehir'de dokunan bir nevî al kumastan bayrak ve
hil'at yapildigi hakkindaki kaydinda yer almaktadir. Muhtelif
kaynaklarin incelenmesinden anlasildigina göre, Osmanlilar kurulustan
Itibaren diger islam ve Türk devletlerinde oldugu gibi, çesitli
bayraklar kullandilar. On besinci asirda padisaha aid sancaklardan
baska çesitli askerî birliklere ve büyük devlet adamlarina, beylerbeyi,
sancakbeyi, donanma kumandani ve reisleriyle azap ocaklari na ve
ticaret gemilerine mahsus türlü renklerde bayrak ve sancaklar vardi. Bu
bayraklarin ve sancaklarin üzerinde muhtelif sekil ve yazilar
bulunurdu. Yeniçeri ocaginin muhtelif ortalarinin (tabur) kendileri ne
mahsus nisanlari vardi. Kislalarin kapilarina asilan ortalarin
bayraklarina bu alametler naksedilirdi. Bu asirda yeniçerilere ak,
sipahîlere kirmizi, silahdar bölügüne san, orta ve asagi bölüklere
alaca renkli olarak verilen bayraklar bu birliklere verilen sancak
mahiyetinde idi. Çünkü Osman Gazi'den Itibaren Kanunî devri de dahil
olmak üzere padisahlara mahsus olan bayrak beyaz renkli idi. Yavuz
Sultan Selîm Han'in Çaldiran ve Misir seferlerinde, otaginin önüne
hakimiyet alameti olan beyaz ve kirmizi renkli bayraklar dikilmisdi.
Ayrica Yavuz Sultan Selim Han zamaninda, bugün Topkapi Sarayi mukaddes
emanetler dairesinde bulunan, Peygamber efendimize satlallahü aleyhi ve
sellem aid olan Sancak-i serîf Osmanlilara geçti. Çok büyük hürmet ve
ihtimam gösterilerek asirlardir muhafaza edilen Sancak-i serif kilif
içinde bulundurulur, asla açilmazdi. Sefer-i hümayunlarda padisahlar
beraberlerinde götürürlerdi. Halifelik alametlerinden biri olan
Sancak-i serif, devleti son derece tehdîd eden hallerde ve isyanlarda
padisahin emriyle çikarilir, millet, asilere karsi Sancak-i serifin
altinda toplanmaya çagrilirdi. Bu suretle millet birlik içinde hareket
ederek isyani bastirirdi.

Yavuz Sultan Selim zamaninda Çaldiran
seferinde ilk defa olarak kullanilan yesil renkli bayrak, bu devirden
sonra da hemen her zaman sik sik kutlanilmistir. Osmanlilarin, hilafeti
de haiz olduklarini göstermek ve Peygamber efendimizin mesru halefleri
olduklarini belli etmek için kullandiklari yesil renkli sancak,
Barbaros Hayreddîn Pasa ve Utuç Ali Reis'in donanmalarinda da
kullanildi. Peygamber efendimizin sallallahü aleyhi ve sellem mensüb
oldugu Hasimîlere aid olan yesil renkli sancak, sultan birinci Mahmüd
Han devrinde donanmanin bayragi kabul edildi.

Kanunî Sultan
Süleyman Han devrinde de beyaz, alaca, kirmizi ve san bayraklara siyah
ve yesil renkliler de ilave edildi. Dogrudan dogruya padisahin hassa
kuvvetini teskil eden kapikulu ocaklarinin tasidiklari bayraklar,
umumiyetle saltanat sancaklari sayilirdi. Macaristan seferine çikan ve
orduya kumandan tayin edilen sadrazam Ibrahim Pasa' ya; beyaz, yesil ve
sari renkte üç sancakla iki kirmizi, iki de alaca bayrak verilmesi bu
hususu isbat etmektedir. Toprakli süvarinin yukansi yesil, asagisi
kirmizi renkte olmak üzere iki renkli bayragi vardi.

Osmanli
ordusunda oldugu gibi, donanmasinda da türlü renk ve sekillerde
bayraklar kullanildi. On besinci asirda genellikle kirmizi renkli
bayraklar kullanildigi halde on altinci asirda kumandana mahsus
bayragin yesil, derya beylerinin ise beyaz, kirmizi, sari, sarikirmizi,
ufkî çizgili alaca bayraklar kullandiklari görülmektedir. Bu asirda
ticaret gemilerinin beyaz bayraklar tasidiklari da bazi kaynaklardan
anlasilmaktadir. Daha sonraki asirlarda da kapdan pasalara mahsus olan
bayrak yesil idi. Gemi sancaklarinda en ziyade kirmizi (al) renk
kullanilmakla beraber, yesil bayraklar da çöktü. Bunlarin kimlere aid
oldugu üzerlerindeki sekillerden anlasilirdi. Sultan birinci Mahmüd Han
devrinden sonra donanmada daha çok yesil sancaklar kullanilmaya
baslandi.

Kalyonlarin kiç sancaklari yesil oldugu gibi,
amirallere mahsus forslar da yesil zemin üzerinde zülfikar ve hilal
sekillerini ihtiva ederdi. Sultan üçüncü Selîm Han zamaninda ordu ve
donanmada yapilan yeni düzenlemeler esnasinda bayraklar üzerindeki
hilal sekline, sekiz köseli yildiz ilave edildi. Bayrak mes'elesinin
muayyen esaslara baglandigi bu devirde, büyük gemilerin muhtelif
direklerine çekilecek bayraklar tesbit edildi. Padisaha mahsus gemiye
(taht gemisi) çekilecek kirmizi sancagin üstünde sultan üçüncü Selim
Han'in tugrasi vardi. Ticaret gemilerinin tasidigi bayraklarin renk ve
sekillerinin tesbit edildigi bu dönemde, Cezayir beylerbey inin, üst
kösesinde beyaz renkte sarikli bir insan basi bulunan kirmizi bayragi
vardi. Bu dönemde kumandan forslari yesit olup, beylerbeylige aid
ticaret gemilerinin bayragi; yesil, beyaz, kirmizi üç ufkî parçadan
meydana gelmisdi. Tunus ve Cezayir ticaret gemileri ortasi yesil olmak
üzere iki mavi, iki kirmizi, bes ufkî parçadan meydana gelen bayraklar
tasiyordu, Trablus beylerbeyi île istanbul limanina mahsus sancak, üç
hilalli olup yesildi. Sultan üçüncü Selîm Han devrinde kurulan Nizam-i
cedîd ordusu kit'alari için ihdas edilen, ortasina sari. sirma ile bir
hilal, yahut ortadaki hilalden baska dört kösesine de hilaller islenmis
kirmizi veya fes rengi bayraklar kullanildi.

Sultan ikinci
Mahmod Han zamaninda da bayrak sekilleri hemen hemen ayniyle devam
etti. Ancak bu devirde kalelere ve hükümet binalarina ayyildizli al
sancak çekildigi görülmektedir. Yeniçeri ocaginin kaldirîlmasi üzerine
bunlara aid hususî bayraklarin kullanilmasina son verildi. Yeniçeriler
arasinda çok yayilmis olan yeniçeriligi ve bektasiligi hatirlatan bir
takim kelimelerle birlikte bayrak kelimesinin kullanilmasi da yasak
edildi. Bunun yerine sancak kelimesinin kullanilmasi için her tarafa
emirler verildi.

Yeniçerilerin son zamanlarinda daha ziyade
kirmizi renkte, üzerinde beyaz bir pençe, bir zülfikar ve bir daire
sekli bulunan çatal uçlu bayraktar kullanildi.

Sultan ikinci
Mahmüd Han tarafindan kurulan Asakir-i Mansüre-i Muhammediyye'ye mahsus
olarak üzerinde kelime-i sehadet veya fetih ayetleri bulunan siyah
bayraklar yapildi. Siyah rengin tercihi Peygamber efendimizin Ukab adli
meshur siyah sancaginin rengini taklid etmek maksadiyladir.

Ikinci
mesrutiyetin îlanina kadar orduda üzerinde ayetler yazili ve
hükümdarlarin ortasi tugrali armalarini tasiyan sirma saçakli çesitli
alay sancaktan kullanildi ve ondan sonra da bu adet devam etti. Bu
sancaklarin rengi umumiyetle kirmizi idi.

Kirmizi zemin üzerine
hilal ve yildiz bulunan bayrak, Osmanlilarda Ilk defa 1793'de devletin
resmî bayragi olarak kabul edildi. Ancak bu bayraktaki yildiz, sekiz
köseli idi. Bu bayrak Osmanli Devleti'nin resmi ve umumî sembolü olarak
kullanildi Sultan birinci Abdülmecîd Han zamaninda 1842'de yildizin bes
köseli olmasi kararlastirildi ve Osmanli bayraginin sekli kesinlesti.
Bu devirde padisaha aid tugrali sancaktan baska hükümdarin gemileri
ziyaretinde kullanilan, ortasinda günes ve dört kösesinde de sualar
bulunan bir sancak daha vardi. Kapdan pasaya mahsus sancakta; bir hilal
ile sekiz köseli yildiz mevcutlu. Osmanli hakimiyetinde bulunan, Tunus,
Eflak, Bogdan beyleri île Sirp prensliginin özet bayraklarinda, Osmanli
bayraginin kirmizi rengiyle birlikte mavi, beyaz, san gibi mahallî
renkler de kullanilirdi. Tunus beyinin sancaginin, ortasinda kirmizi
zemin üzerindeki bir beyaz daire içinde kirmizi hilal ve yildiz sekli
mevcuddu. Sirp, Eflak ve Bogdan beylerbeyleriyle Sisam adasina aid
hususî bayraklarin üst köselerinde, Osmanli hakimiyetinin sembolü olmak
üzere, kirmizi zemin üzerinde beyaz üç yildiz bulunan sari Eflak
bayragi Ile mavi Bogdan bayraginda, birincisinde çifte kartal,
ikincisinde de bir öküz baci mevcuddu.

Sultan Abdülazîz Han
zamanindan baslayarak, padisahlara mahsus kirmizi renkli bayraklarin
ortasindaki tugralarin beyaz renkte sekiz suali bir günes içinde
alinmasi adet oldu. Sonradan bu bayragin rengi visne çürügü olarak
degistirildi ve saltanat sancagi kabul edilen bu bayrak, saltanatin
kaldinîmasina kadar devam etti.

Sultan ikinci Abdülhamîd Han
zamaninda Cuma namazi münasebetiyle yapilan selamlik resminde hilafete
mahsus bir bayrak kullanilirdi. Bu, kirmizi atlas zemin üzerine etrafi
beyaz kitapdan ile islenmis dört köse bir çerçeve içinde; bir tarafinda
Fetih süresi, diger tarafta ise günes resmi bulunan sirma saçakli ve
ucu hilalli bir sancakli.

1922'de Türkiye Büyük Millet Meclisi
hükümeti tarafindan saltanatin kaldirilarak, hilafet makami ihdas
edilmesi üzerine halîfeye mahsus olarak, yesil zemin ortasinda sekiz
suali beyaz bir günes içindeki kirmizi zeminde beyaz ay yildizi ihtiva
eden bir sancak kabul edildi ve saltanata mahsus bayrak kaldirildi.
Lakin daha önceki millî bayrak muhafaza edildi. Cumhuriyet idaresinin
kurulmasindan ve halifeligin kaldirilmasindan sonra 25 Tesrin-i Evvel
1925'de bir sancak talimatnamesi çikari larak, harb ve ticaret gemileri
hakkinda muayyen esaslar kabul olundu. Bu talimatname millî bayragin
seklini tesbit etmekle beraber, daha ziyade donanmanin ihtiyaçlarina
göre yapildigindan, az çok hususî bir mahiyet arz ediyordu Bunun
üzerine 29 Mayis 1936 tarih ve 2994 sayili kanunla Türk bayraginin
sekli ve ölçüleri kesin bir sekilde tesbit edildi. 28 Temmuz 1937 tarih
ve 2/7175 sayili kararnameye ilisik 45 maddelik bir tüzük (Türk bayragi
nizamnamesi) ile de Türk bayraginin kullanilisi nizam altina alindi.

Osmanlilar
döneminde, devleti, hanedani, milletin hükümranligim temsil eden bayrak
kesin olarak kutsal sayilirdi. Yere düsürmemek, düsmana birakmamak,
manevi haysiyetine dokunacak bir duruma sokmamak için ölüm dahil her
türlü fedakarlik göze alinirdi. Bayrak ve sancagina hakaret ettirmek en
büyük milli serefsizlik olarak kabul edilirdi. Bayraga hakaret,
padisaha hakaret suçu ile ayni derecede tutulurdu. Bayragin kutsalligi
muharebe meydaninda en yüksek mertebesini bulur, bayragi düsürmemek
için nice vezirlerin en küçük bir tereddüd göstermeden sehîdligi göze
aldiklari ve ard arda sehîd olduklari görülürdü. Zîra bayragin düsmesi
hezîmete ugrama ve maglüb olma alameti idi.

https://tr-ask.yetkin-forum.com

Sayfa başına dön  Mesaj [1 sayfadaki 1 sayfası]

Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz