ANADOLU
ÜZERINE OYUNLAR
Osmanli
Devleti, iç islerine karisilmasina ve bilhassa hiristiyan tebanin tahrik edilmesine
karsiydi. 4 Haziran 1878’de im-zalanan Kibris Antlasmasi’yla, topraklarinda
yasayan gayri müslimler lehine islahatlari gündemine alarak, bu konuda gelebilecek
talepleri susturmak istiyordu.
Ama
Ruslar, Ermeni Patrigi Narses’in verdigi kozu kullanmaya niyetliydiler. Ermeni
haklarini savunuyormus gibi gözükerek, Kuzey Kafkasya ve Dogu Anadolu topraklarini ele
geçirme harekâti baslattilar. Gerçek hedefleri ise, Akdeniz ve Hint Okyanusu’na
ulasabilecekleri bir yol açmakti. Ruslar’in niyetini sezen Ingiltere ve Fransa da
bos durmuyor, kendi çikarlarina uygun stratejiler gelistiriyorlardi.
Aslinda
batili devletlerin bu plâni yeni degildi. Daha 1800’lü yillarin basinda
Avrupa’dan gönderilen misyonerler, ortodokslugun bir kolu olan Gregoryan Türkiye
Ermenileri ile Protestan ve Katolik Ermenileri birbirine düsürmeyi basarmislardi. Öyle
ki, 1820’de Katolik ve Gregoryan Ermeniler arasinda çikan bir tartisma sonucunda,
Patrikhane saldiriya ugramis ve patrik canini zor kurtarmisti. Yapilan tahkikat sonucu
yakalanan ve suçlu bulunan Ermeniler’den besi idam edildi ve bazilari da sürgüne
gönderildi. Fransa, Ingiltere ve Rusya bu olayi siyasi malzeme yapmakta gecikmedi ve
konuyu uluslararasi zemine tasidilar.
Avrupa’da
Ermeni lobileri olusturuldu. Bati medyasi Ermeni haklarini savunan yayinlar yapmaya
basladilar. Isviçre’de Ermeni milliyetçiler tarafindan “çan sesleri”
anlamina gelen “Hinçak” komitesi kuruldu ve komite kisa bir süre sonra
Ingiltere’ye tasindi. Ingiltere’nin baslangiçta tanimak istemedigi Hinçaklar,
1880’de liberallerin seçimi kazanmalariyla siyasi kimliklerine kavustular.
Hinçaklar,
ilk hayali Ermenistan devletini kurdular. Bu hayali devletin sinirlari içinde,
Osmanli’nin “Vilâyât-i Sitte” adini verdigi, Erzurum, Van, Diyarbakir,
Sivas ve Bitlis bölgesi giriyordu. Bu merkezlere bagli olan Erzincan, Hakkari, Bingöl,
Malatya, Amasya, Tokat, Giresun ve Ordu’nun bir kismi da hayali Ermenistan’in
sinirlarina dahildi.
Hinçak
komitesi hizla teskilatlanarak, basta Istanbul olmak üzere Halep ve Izmir gibi büyük
merkezlerde subeler açmaya basladi. Bu arada Ruslar da bölgede kendi emellerine hizmet
edecek Tasnak komiteleri olusturuyorlardi. Fransa ise Güneydogu Anadolu’da ekonomik,
askeri ve siyasi çikarlari için kullanacagi “Ermeni lejyonlari” olusturmanin
hesaplarini yapiyordu.
ÜZERINE OYUNLAR
Osmanli
Devleti, iç islerine karisilmasina ve bilhassa hiristiyan tebanin tahrik edilmesine
karsiydi. 4 Haziran 1878’de im-zalanan Kibris Antlasmasi’yla, topraklarinda
yasayan gayri müslimler lehine islahatlari gündemine alarak, bu konuda gelebilecek
talepleri susturmak istiyordu.
Ama
Ruslar, Ermeni Patrigi Narses’in verdigi kozu kullanmaya niyetliydiler. Ermeni
haklarini savunuyormus gibi gözükerek, Kuzey Kafkasya ve Dogu Anadolu topraklarini ele
geçirme harekâti baslattilar. Gerçek hedefleri ise, Akdeniz ve Hint Okyanusu’na
ulasabilecekleri bir yol açmakti. Ruslar’in niyetini sezen Ingiltere ve Fransa da
bos durmuyor, kendi çikarlarina uygun stratejiler gelistiriyorlardi.
Aslinda
batili devletlerin bu plâni yeni degildi. Daha 1800’lü yillarin basinda
Avrupa’dan gönderilen misyonerler, ortodokslugun bir kolu olan Gregoryan Türkiye
Ermenileri ile Protestan ve Katolik Ermenileri birbirine düsürmeyi basarmislardi. Öyle
ki, 1820’de Katolik ve Gregoryan Ermeniler arasinda çikan bir tartisma sonucunda,
Patrikhane saldiriya ugramis ve patrik canini zor kurtarmisti. Yapilan tahkikat sonucu
yakalanan ve suçlu bulunan Ermeniler’den besi idam edildi ve bazilari da sürgüne
gönderildi. Fransa, Ingiltere ve Rusya bu olayi siyasi malzeme yapmakta gecikmedi ve
konuyu uluslararasi zemine tasidilar.
Avrupa’da
Ermeni lobileri olusturuldu. Bati medyasi Ermeni haklarini savunan yayinlar yapmaya
basladilar. Isviçre’de Ermeni milliyetçiler tarafindan “çan sesleri”
anlamina gelen “Hinçak” komitesi kuruldu ve komite kisa bir süre sonra
Ingiltere’ye tasindi. Ingiltere’nin baslangiçta tanimak istemedigi Hinçaklar,
1880’de liberallerin seçimi kazanmalariyla siyasi kimliklerine kavustular.
Hinçaklar,
ilk hayali Ermenistan devletini kurdular. Bu hayali devletin sinirlari içinde,
Osmanli’nin “Vilâyât-i Sitte” adini verdigi, Erzurum, Van, Diyarbakir,
Sivas ve Bitlis bölgesi giriyordu. Bu merkezlere bagli olan Erzincan, Hakkari, Bingöl,
Malatya, Amasya, Tokat, Giresun ve Ordu’nun bir kismi da hayali Ermenistan’in
sinirlarina dahildi.
Hinçak
komitesi hizla teskilatlanarak, basta Istanbul olmak üzere Halep ve Izmir gibi büyük
merkezlerde subeler açmaya basladi. Bu arada Ruslar da bölgede kendi emellerine hizmet
edecek Tasnak komiteleri olusturuyorlardi. Fransa ise Güneydogu Anadolu’da ekonomik,
askeri ve siyasi çikarlari için kullanacagi “Ermeni lejyonlari” olusturmanin
hesaplarini yapiyordu.